Kadının kamusal alanda var olma biçimi ve
haklarının tanınması, Türk toplumu açısında çok boyutlu ve uzun soluklu bir
tartışma konusudur. Toplumsal yaşamın modernizmle karşılaşma sürecinden
kaynaklı olarak gerek ekonomik gerekse sosyal alanda birbirlerini çok yakından
etkileyen bir dönüşüm süreci yaşanmıştır. Bu süreç, Cumhuriyet öncesi ve
sonrasında Türkiye’de modernleşme ekseninde dönüşümün giderek hız kazanması ile
farklı yaklaşımlar arasındaki çekişmeyi de derinleştirirken, modernizm ve
özelde de kadın algısı sürecin belirleyici unsuru olmuştur. Böylece modernleşme
karşısında oluşan farklı yaklaşım ve hareketler arasındaki mücadelenin en görünür
kısmında kadınlar yer almıştır. Kadının kendini tanımlamasın-dan önce toplumun
farklı kesimleri, toplumsal cinsiyet rolleri temelinde kadınları, seçmiş
oldukları kendi imgeleri üzerinden tanımlayarak onlara çeşitli roller biçmiş ve
onları tasarladıları kalıplara sığdırmaya çalışmışlardır. Bu bağlamda
Milliyetçilik, İslamcılık ve Laik Modern Türkiye üçgeninde biçimlenen kadın
imgelerinden söz etmek mümkündür. Bu üçgenin oluşum sürecinde etkili olan kavram
ise modernleşme ve modernleşmeye karşı toplumun farklı kesimleri tarafından
benimsenen tutumlardır.
The existence and
rights of women in public space have been a long term discussion topic in
Turkish society. There has been a big transformation process by meeting
modernism in both economic and social life. This process, before and after
republic has led to a deep conflict, and modernism and the perception of women
have been determinant factors here. By means of this factors, women have played
an important role in anti modernist approaches. People from every walk of life
tried to form women according to their own perception and images, and in this
context, nationalism, Islamism and secular modern Turkey triangle has been
determinant. During this triangle’s formation process, people’s attitudes about
modernization and anti modernism from different styles of life have been
effective.
Journal Section | Issue |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 15, 2017 |
Submission Date | February 17, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |