İbn
Haldun’un belirttiği gibi insanların bir arada yaşamaları toplumsal bir
zorunluluktur. Bu realite iletişim ve haberleşme olgusunu daha da önemli bir
hale getirmiştir. Esasında insanoğlunun hayat tarzını gün geçtikçe ileriye
götürmesinin arka planında konuşma yeteneği ile birlikte iletişim kurma
becerisinin yattığını söylemek mümkündür. Şüphesiz haberleşme alanında kitle
iletişim araçları en başta yer almaktadır. Bu yüzden medya, bilgilendirmesi ve
hatta yönlendirip harekete geçirmesi açısından günümüzde dördüncü kuvvet olarak
nitelendirilmektedir. Öte yandan kitle iletişim araçlarının toplumsal algı
oluşturmadaki bu önemli fonksiyonu dini alanda da kendini göstermektedir.
Özellikle dini bilgileri yetersiz olan kesimler, basın ve yayın yolu ile
yapılan propagandadan daha fazla etkilenmektedirler.
İşte
bu makalede, kitle iletişim araçlarının toplumun din algısını oluşturmada ne
kadar etkili olduğu konusu örneklerle açıklanmaya çalışılmaktadır.
As Ibn Haldun pointed out it is a societal necessity
for people to co-exist. This reality makes communication and correspondence
even more important. Fundamentally, it can be said that it is the ability of
speech and communication that allows mankind to improve their lifestyle day by
day. Without a doubt, mass media is the spearhead in the field of
communications. It is for this reason that media is being described as the
fourth power with its ability to inform as well as to steer and evoke. On the
other hand, this important function of mass media in forming the social
perception manifests itself in the field of religion as well. Especially those
who are not well-informed about their religion are affected more by the propaganda
which is made through mass media.
This article tries to explain with examples how
effective mass media is in forming the perception of religion of a society.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Issue |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2018 |
Submission Date | June 16, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 |