Osmanlı
Devleti, tarihi boyunca çıkmış olduğu seferlerde, çeşitli savaş taktikleri uygulamıştır.
Baskın, hilal vs. gibi stratejilerle parlak başarılara imza atan devlet,
ihtiyaç halinde farklı yollara da başvurmuştur ki bunun en bariz örneği
yeraltındaki tünel çalışmalarıdır. Adına lağım
denilen bu strateji sanatı örneği ile özellikle alınması güç kalelerin fethi mümkün
olmuştur. Eğitimli ve disiplinli lağımcıların, günlerce toprak altında inşa
ettikleri yolların bitiş noktasında, lağım hazinelerine tam bir tedbir ve nizam
üzere yerleştirdikleri mayınlar, toprak üstünde eş zamanlı yapılan muharebeleri
büyük oranda desteklemiştir. Ağır koşullar altında büyük sorumluluklara sahip
lağımcı askerler, hedefe ulaşmak uğruna bazen kazdıkları tünellere cansız
bedenlerini de bırakmışlardır.
Bu çalışmamızda, Osmanlı Devleti’nin
bilhassa Balkan coğrafyasında ve Osmanlı Avrupası’nda gerçekleştirdiği lağım
muharebeleri üzerinde, genel bir bakış açısıyla durulmuştur. Bunun yanında
lağımcıbaşı ve lağımcılar (dirlikli ve maaşlı) hakkında verilen bilgilerden
sonra, lağım muharebelerinin alet ve mühimmatları ile daha ziyade Balkanlar’dan
temin edilen iş gücü kaynağına dikkat çekilmiştir. Öte yandan devletin bütün
kurumlarıyla bozulmaya başladığı 18. yüzyılda, lağımcıların müdahil olduğu bazı
askeri ve sosyal problemler örnekleriyle açıklanmıştır.
The
Ottoman State implemented various fighting strategies in its campaigns
throughout its history. The state, which gained brilliant successes with strategies
such as surprise and pincer movements etc., also adopted different ways when
the need arose. Underground tunneling is the most apparent example of this.
With this example of the art of strategy, which is called sap, the conquering
of castles that were especially difficult became possible. The mines that were
placed in sap deposits at the endpoint of the tunnels, which were built
underground for days by the trained and disciplined sappers with the utmost
precaution and order, greatly supported the concurrent battles fought above the
ground. Sapper soldiers, who had significant responsibilities under harsh
conditions, sometimes left their own dead bodies in the tunnels they dug for
the sake of achieving their aims.
In this study, the
sapper wars of the Ottoman State, particularly those fought in the Balkan
region and the Europe of the Ottoman reign, were emphasized with a general
point of view. Furthermore, following the information presented about the head
of the sappers and sappers (with wage and salary), the attention was drawn to
the source of the workforce obtained from the Balkans with the equipment and
ammunition of sapper wars. On the other hand, in the 18th century
when the state started to collapse with all its institutions, several martial and
social problems where the sappers were involved were explained with their
examples.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Issue |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2019 |
Submission Date | March 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |