Seyyid Ahmed Arvasi, Cumhuriyet dönemi Türk toplumunun yetistirdiği dikkate değer bir
düsünce adamıdır. Fikirlerinin sekillenmesinde aile ortamında aldığı klasik Đslam kültürü ve Batı
kültürünün sentezi etkin olmustur. Modern eğitim kurumlarında bir eğitim uzmanı olarak
çalısırken kendine özgü fikri sentezi onu kısa zamanda ünlendirmistir. O, Batı’nın aydınlanmacı
düsünceye dayalı çözümlerini hareket noktası yapmıs ama bununla sınırlı kalmamıstır. Özellikle
Maurice Blondel ve Türkiye’deki temsilcisi sayılabilecek Nurettin Topçu’nun hareket felsefesini,
insanın yetkinliğini temellendirmede kullanmıstır. Canlının mahiyetini açıklamada dayandığı
madde-ruh çizgisi ve mavera düsüncesini, hareket ve özgürlük kavramıyla açıklamıstır. Hareket ve
özgürlük kavramları insanın madde ve ruh gibi iki boyutunu açıklamada daha anlasılabilir bir
çözümleme sunmaktadır. Arvasi, modern bilimin ortaya koyduğu monist yaklasımın açmazlarına
karsı bu ikili kavramsal çözümleme biçimini basarıyla uygulayan biri olarak görünmektedir. O,
modern çağın bilimi putlastıran yaklasımına karsı, aynı yöntem ve teknikleri kullanarak basarılı bir
iman savunusu ortaya koymaktadır.
Arvasi, varlığın sınırlarını ortaya koyabilmek için üçlü kavramlar kullanarak fikirlerini insa
eder. Madde, hayat, ruh kavramlarının her birini ayrıca alt kavramlar vasıtasıyla açıklama
yöntemini kullanır. Buna göre, akıl ve zekâ, hayatı açıklamada ve insan gerçekliğini
anlamlandırmada önemli kavramlar olarak görülür. Akıl, zeka yetisi insanın vahiy gerçekliğiyle
muhatap olmasını ve vahiy bilgisini temellendirmesini sağlayan araçlar olarak da görülür. Bunun
yanında madde temelini açıklayan, determinizm, otomatizm, içgüdü, mekan, zaman, ayniyet,
benzerlik, cemiyet kavramları, onun çözümlemelerinde epistemolojik zemini olustururlar. O, bu
kavramlar üzerine, suur, sanatkârlık, gaye, hürriyet, ferdilik, yaratma kavramlarını insa eder.
Arvasi, fikirlerini, insanın özgürlüğü ve sonsuzluğunun imkânını ortaya koymayla taçlandırır.
Journal Section | Issue |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 1, 2011 |
Submission Date | February 5, 2016 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 21 Issue: 2 |