Bu çalışmada, Amerikalı Gotik roman ve öykü yazarı Shirley Jackson (1916-1965)’ın Hill House’un Büyüsü (The Haunting of Hill House) (1959) adlı romanında anne-kız ilişkileri, feminist nesne ilişkileri kuramına dayanılarak incelenmektedir. Roman, 1950’lerde Amerika’da orta sınıftan gelen bir kadının aile yaşamı dışında bir kimlik modeli geliştirememesini ve ev sınırları içine kapanmışlığını ele alır. Yapıttaki gotik evin simgelediği Viktoryan ideolojisi ve anne olgusunun, kadın kişiliğinin gelişimini nasıl engellediği ve kadınları nasıl yok saydığı/ettiği, çalışmanın odak noktasıdır. Başkahraman Eleanor, annesinin ölümünden sonra bir kimlik geliştirme gereksinimi duyar. Geldiği evde, özgürlük arzusundan kaynaklanan vicdan azabının yansıması olarak bilinçaltı süreçleri işlemeye başlar ve kendini birtakım normal dışı olayların içinde bulur. Bu olaylar onu, bir başka benlikle değil yine eski benliğiyle karşılaştırır. Böylece ev, Eleanor’un bunları yaşamasında işlevsel bir kimlik kazanır. Jackson, gotik söylemi seçerek kadın sorunlarını anne-kız ilişkileri bağlamında örtülü biçimde işler. Anahtar Kelimeler: Shirley Jackson, Hill House’un Büyüsü (The Haunting of Hill House), gotik, Viktoryan, ev, feminist nesne ilişkileri kuramı.
Journal Section | Issue |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 1, 2010 |
Submission Date | February 4, 2016 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 20 Issue: 2 |