Bilimde, yalın olgunun olmadığı, olguların kuram-yüklü olduğu öne sürülmüştür. Böylece, olgunun bilimde ancak varsayımlara bağlı olarak ortaya çıktığı söylenir. Bilim tarihinden örneklerde de görüldüğü gibi, bunların arasında estetik ve etik olanlar da olmak üzere, sayısız varsayım ve inanç olmalıdır. Değeri olgudan ayırma tutumu, hem felsefede hem de sosyal bilimlerde yerleşik bir inanç olsa da, sorunsuz sayılamaz. Çünkü, en genel anlamda olgu ya da algılanan nesne kavramsal bir çerçevede ortaya çıkıyorsa, tıpkı bilimsel olguların kuram-yüklü olması gibi, belki de başta etiğe ve estetiğe ilişkin olanlar olmak üzere çeşitli varsayımlara bağlı olmalıdır. Gerek insan bilimlerinde, gerek algıda bir olgunun ilgi odağına alınması ve öne çıkarılması, onun değerli sayılması anlamına gelir. Sonuç olarak, hem olguyla değerin birbirlerinden ayrılmasının olanaksız olduğu, hem de oluşturdukları bütünün kuram-yüklü olduğu savunulabilecektir
It has been argued that there are no bare facts in science, that all facts are theory-laden. Thus, facts are said to become visible by means of hypotheses or beliefs. As examples from the history of science suggest, these hypotheses or beliefs may include aesthetical and ethical ones. Although fact-value distinction rests on a well established belief, it is not unproblematic. In most general terms, if facts or objects are determined within a conceptual frame, then, just as scientific facts are theory-laden, perceptual objects or facts must depend on hypotheses or beliefs, and perhaps primarily to aesthetical and ethical ones. In human sciences and in ordinary perception, focusing on a fact and therefore making it prominent simply means attaching a value to it. Hence, it may be argued that it is impossible to distinguish fact from value, and that if they constitute a whole, this whole is theory- (or belief-) laden.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy, Ethics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2006 |
Submission Date | January 1, 2006 |
Acceptance Date | April 1, 2006 |
Published in Issue | Year 2006 Issue: 2 |
Starting from 2024, our journal will be published in 3 issues as two regular and one special issues. These issues will be published In May (regular issue), September (special issue) and December (regular issue).
Acceptance of articles for our special issue and our regular issue in December will begin on March 15.
Only articles within the scope of the file will be included in our special issue.
Thank you for your attention.