Globalisation, as a fact that we have been experiencing its influences for a long time and most probably will continue to experience these influences for a long while, is understood as a process that the liberal principles becomes prevalent in the political, social and economical areas on a worldwide scale. While the ones who don’t believe to liberal principles criticize and take a position against the globalisation, the other side that believes to them praises and supports this process. But if we deal more closely with the influences of globalisation on our lives, we can easily see that it is not a rational and objective attitude to criticize or praise this process in its entirety. Indeed we should consider this fact in all its bearings, i.e., analyse what it is, what brings to and takes from our daily lives, what effects it can bring out in the future, etc. In this context there are some tasks for philosophy: for example, to analyse the process to expose its inner structure, to prepare conceptual frames for the new situations, to derive new ethical principles for the new situations in the light of these conceptual frames, to make contributions to the processes like legislation and designation of new establishments. Thus philosophy could make contribution to the globalisation process to make it acquire a philosophical aspect.Aim of this paper is to expose the process of globalisation in the light of its influences on our lives
Etkilerini uzun süredir yaşadığımız ve öyle görünüyor ki daha uzun süre de yaşamaya devam edeceğimiz bir olgu olarak küreselleşme, genellikle siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda liberal ilkelerin dünya ölçeğinde yaygınlaşması ve geçerlilik kazanması süreci olarak anlaşılmaktadır. Liberal ilkelere inanmayanlar küreselleşme sürecini eleştirmekte ve buna karşı çıkmaktayken, bu alanlarda liberal ilkelere göre düzenleme yapılmasından yana olanlar bunu övmekte ve desteklemektedir. Ancak küreselleşmenin yaşamımız üzerindeki etkilerine baktığımızda onu tümüyle eleştirmenin de övmenin de ussal ve nesnel bir tutum olduğunu iddia edemeyiz. Yapılması gereken, bu olguyu bütün yönleriyle ele almak, onun ne olduğunu, kazandırdıklarını, kaybettirdiklerini ve bundan sonra doğurabileceği sonuçları incelemek olmalıdır. Bu noktada felsefenin de üzerine düşen görevler vardır: Örneğin, gelişmeleri ayrımlar yaparak çözümlemek, gelişmelerle birlikte yeni karşılaştığımız durumlara ilişkin kavramsal hazırlıklar yapmak ve bu durumlar için bu kavramsal çerçeveler ışığında yeni etik ilkeler türetmek, yasalar hazırlamaya, kurumları biçimlemeye katkıda bulunmak gibi. Böylece küreselleşmeye felsefece bir yön gösterme anlamında katkıda bulunulmuş olur. Bu yazının amacı, küreselleşmenin ne olduğunu yaşamımızın değişik alanlarına getirdikleri ışığında incelemektir
küreselleşme liberalizm yerellik evrensellik ekonomi siyaset
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Issue: 10 |
Starting from 2024, our journal will be published in 3 issues as two regular and one special issues. These issues will be published In May (regular issue), September (special issue) and December (regular issue).
Acceptance of articles for our special issue and our regular issue in December will begin on March 15.
Only articles within the scope of the file will be included in our special issue.
Thank you for your attention.