This article articulates the relation between the concept of tragedy-tragic and décadence which proposed by Nietzsche as an appearence of a cultural fact. According to Nietzsche, there is no any fixed thing in the world and everything continuously flows; that’s why making or creating truth as an absolute point determines human existence but truth is at the same time counter to essence of life. Décadence fact and décadence period is a natural consequence of making-truth, that’s to say, life and truth is counter events and this situation can be seen only from the perspective of the tragic situation. Parallel to Nietzsche’s views the article tries to describe and to give an account of the Nietzsche’s critical thinking; so it will be emphasized the important role of tragedy as an alternative concept of the wisdom in Nietzche’s thought and it will be shown that his artistic thinking can be interpreted as an inversion of the metaphysical tradition
Bu makale Nietzsche tarafından kültürel olgunun görünümü olarak ileri sürülen dekadans durumuyla trajedi-trajik durum arasındaki ilişkiyi dile getirmektedir. Nietzsche’ye göre sabit hiçbir şey yoktur ve her şey sürekli bir akış halindedir. Bu nedenle insan varoluşunu mutlak bir nokta olarak hakikati yaratmak olarak belirler; fakat hakikat aynı zamanda yaşamın özüne aykırıdır. Dekadans olgusu ve dekadans dönemi hakikat yaratmanın doğal bir sonucudur; eş deyişle, yaşam ve hakikat birbirine karşıt oluşumlardır ve bunu görmek yalnızca trajik bir perspektiften olanaklıdır. Makale, Nietzsche’nin bu görüşlerine koşut bir biçimde onun eleştirel düşüncesini betimlemeye çalışmaktadır. Böylece Nietzsche’nin almaşık bir bilgelik anlayışı olarak trajediye biçtiği rolün önemi vurgulanarak,düşüncesinin temelinde yatan sanatsal kavrayışın aslında metafizik geleneğin bir tersine çevrimi olarak yorumlanabileceği gösterilmiş olacaktır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 15 |
Starting from 2024, our journal will be published in 3 issues as two regular and one special issues. These issues will be published In May (regular issue), September (special issue) and December (regular issue).
Acceptance of articles for our special issue and our regular issue in December will begin on March 15.
Only articles within the scope of the file will be included in our special issue.
Thank you for your attention.