The name of the area that emerges as a result of the question What is Art? is "aesthetic reflection". What makes this reflection come into being is the object of art, the 'beautiful' The beautiful, by its nature, is not an 'object' that permits a fixed and unchanging point of view. The beautiful does not have unchangeable rules and laws, it even shows resistance against th erules and laws. The place where this resistance is exposed is the aesthetic experience, a practical area. The concept of ‘‘aesthetic experience’’ is not only difficult to define or express but may in fact be impossible to do with logical language. Despite this impossible description, the concept of aesthetic experience has stil been the focus of much debate and disagreement within philosophical aesthetics. It has been described as an experience that imparts knowledge, as one that does not impart knowledge, as unconscious, as disinterested, as active, as passive, as cathartic, as contemplative. So what this concept expresses is precisely an area of "uncertainty" It is a place where neither philosophy nor art literally have a say. Rather, this area is where practically the subject-object and universal-particular concepts intersect. This article will focus on these intersections.
Sanat nedir?, diye başlayan bir sorunun sonucunda ortaya çıkan alanın adı “estetik düşünüm”dür. Bu düşünümün ortaya çıkmasına neden olan şey, sanatın nesnesi olan ‘güzel’dir. Güzel, doğası gereği sabit ve değişmez bir bakış açısına izin veren bir ‘nesne’ değildir. Güzel, değişmez kurallara ve yasalara sahip olmamakla kalmaz, hatta kural ve yasalara karşı bir direnç gösterir. Bu dirence tanık olduğumuz eylem ise, pratik bir alan olan estetik deneyimdir. 'Estetik deneyim' kavramını, tanımlamak ya da ifade etmek sadece zor değil, neredeyse imkânsızdır. Bu imkânsızlığa rağmen, estetik deneyim kavramı, estetik alanında çok fazla tartışmanın ve anlaşmazlığın odağı olmuştur: Bilgi veren ya da vermeyen, bilinçsiz, aktif, pasif, katartik, temaşa olarak ifade edilecek bir deneyim. Bu yüzden bu kavramın ifade ettiği şey, tam anlamıyla bir“belirsizlik” alanıdır. Çünkü ne tam anlamıyla felsefenin ve ne de tam anlamıyla sanatın söz sahibi olduğu bir yerdir. Daha ziyade, özne- nesne ve tümel - tikel kavramlarının pratik olarak kesiştiği bir alandır. Bu makalede bu kesişmelere odaklanılacaktır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 25 |
Starting from 2024, our journal will be published in 3 issues as two regular and one special issues. These issues will be published In May (regular issue), September (special issue) and December (regular issue).
Acceptance of articles for our special issue and our regular issue in December will begin on March 15.
Only articles within the scope of the file will be included in our special issue.
Thank you for your attention.