Husserl’in fenomenolojisi üzerine erken dönem araştırmalarından itibaren Derrida’nın metin okumaları yazının söze ve logos’a farkına différance olarak gönderme yapar. Ve eğer différance gönderme ise, bu, onun her bir metin kertesinde bulunuşunda kendini misal olarak bulmasından ileri gelmektedir. İster Husserl’in geometrisinde, ister Platon’un pharmakon’unda ya da Kant’ın parergon’unda olsun, fark, bu kavramların kendilerini anlamlarının ertelenmesi vesilesiyle başka kavramlara tehir ettikleri différance misali olarak kendini taşır. Bu yüzdendir ki Husserl’de göstergesel anlamın manaya olan farkı sesin canlı olarak huzurda oluşunu tecil eder. Derrida Husserl’in kendini yazıda mücessem kılan bu farkı nasıl muallaka/askıya aldığını gösterir — her ne kadar bu fark huzurda olan canlı mevcudiyetin yararına tecil edilse de. Platon için de, canlı olarak huzurda oluşun bu sefer de logos’a olan farkı yazının olduğu pharmakon’da misalini bulur. Pharmakon’da canlı sesin (yaşam olarak) zoē’si bir nevi vekil zoē olarak, bu sefer aynı zamanda resim demek olan zoē anlamında, logos’un sürgün edilmiş temsili olarak tefrik eder. Kant’a gelinceyse, parergon, her ne kadar güzelin yüceye olan farkını misalsi bir şekilde misallendirse/temsil etse de, ve her ne kadar orada misaller tam da güzelin “izahı” için kullanılsa da, neticede, yüce yasa misalinde, Derrida’nın titizlikle hatlarını çizdiği şekliyle, yasanın vaz edilişinde yasanın, misalinin yasa ile olan farkı sayesinde tehir ve tefrik ettiğine işaret etmeye kadar gider. İşte ancak bu (nevi) misallerin misalsiliklerinden itibaren Derrida bu farka “misalsiz misal” diyebiliyordu. Ve işte ancak Derrida tarafından sunulmuş bu misallerin tehirinden sonradır ki bu makale de différance’ın bu misalsiliğini “misalin misali” olarak vaz edebilirdi. Ve böylelikle de gelecek bir inceleme için hipotez olarak sunulabileceği kadarıyla, Kant’tan Husserl’e ve de oradan da Derrida’ya dek uzanan yaşam misalinin, “misalsiz misal” paradigmasının (Derrida’nın metninin de misalini verdiği) “misalin misalini” tehir ve tefrik ettiği o misalin misalsiliğine tekabül ettiği söylenebildi.
Since his early investigations on Husserl’s phenomenology, Derrida’s reading of the texts refers as différance to the difference of writing to speech and logos. And if the différance is reference, it is because every time it finds its instance in a text, it finds that as an example. Be it Husserl’s geometry, Plato’s pharmakon or Kant’s parergon, difference bears itself as the example of différance in which these concepts are deferred to other concepts by means of the delay of their signification. That is why in Husserl, the difference of signification to meaning makes the living presence of the voice deferred. Derrida shows how Husserl suspends this difference that is incorporated in the writing itself, though this difference is deferred for the sake of living presence. For Plato too, the difference of living presence this time to logos finds its example in the pharmakon that the writing is. In pharmakon the zoē [life] of living voice is diferred as a substitute zoē, which means also painting, a relegate representation of logos. As to Kant, the parergon, although exemplifying the difference of the beauty to the sublime in an exemplary way, and although there the examples serve as “clarification” itself for the beauty, cannot but point to the example of sublime law through which Derrida meticulously delineates how the law itself is positioned in and through the difference of the example of law to law. It was only by the exemplarity of these examples that Derrida could call this difference as the “example without example”. And it was only after the deferral of those examples offered by Derrida that this paper could propose to pose this exemplarity of différance as the “example of example”. And whence it is offered as a hypothesis to come (for future analysis) that, from Husserl to Kant, the example of life was also the example of exemplarity through which the paradigm of the “example without example” deferred and differed the example of the example” that Derrida’s text exemplified.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 16, 2020 |
Submission Date | February 27, 2020 |
Acceptance Date | April 29, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 29 |
Starting from 2024, our journal will be published in 3 issues as two regular and one special issues. These issues will be published In May (regular issue), September (special issue) and December (regular issue).
Acceptance of articles for our special issue and our regular issue in December will begin on March 15.
Only articles within the scope of the file will be included in our special issue.
Thank you for your attention.