Özellikle bedensel hareket, imge ve ses gibi sanatsal kompozisyon öğelerinin mekan/ zaman aralıklarını kullanırken, sanatsal, kültürel ve dinler arasındaki etkileşim üzerine fikirlerle ilgili olarak, sesin, dansın, performansın ve görsel-işitsel dilin kullanımı, bizim kamusal alanımızla ilgili olarak farklı kültürlerden ortaya çıkan her türlü dilsel engeli aşan sonuçlar almaya izin verir. Ancak, filmlerde dövüşün estetize edilmesinde koreografinin merkezileşen önemi, XX.yy sonu aksiyon sinemasındaki dansın kullanımını meşrulaştıracak.
Bu nedenle, dinlerarası bağlamda bedensel şiddet perfomansıyla birlikte bu sinematografik tekniklerin keşfi, Batı aksiyon sinemasında bedensel şiddetin estetiğini, Yakın Doğu sinemasında ise şiddetin kurumsallaşan kutsallığını dönüştürüp vurgular.
Birincil Dil | İspanyolca |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |