Müzik; hatıraları, duyguları, toplumun genelini ya da sonradan büyük bir bölümünü etkileyebilecek şekilde bir kısmının hikâyesini aktarmak diğer bir deyişle bireysel ve sosyal olayları kutlamak ve dostlukları, düşmanlıkları ifade etmek üzere kullanılan güçlü bir iletişim aracıdır. Bu itibarla halkın mirasının ayrılmaz bir unsurudur. Toplumun duygu ve düşüncelerine eşlik etmesi açısından tek bir türle sınırlı olamayan müzik, bölgeye ve topluma göre farklı muhteva ve şekillerde ifa edilebilmektedir. Söz konusu çalışmada daha çok dinî bir hüviyette değerlendirilen ve bir canlının ölümü ya da bireyi, aileyi veya toplumu temelinden etkileyen vakalar üzerine söylenmiş ve yazılmış mersiye türü konu edinilmiştir. Mersiye geleneği; Türk, Arap, Fars, Urdu ve Hint gibi pek çok edebiyatta işlenmektedir. Daha çok İslamiyet etkisiyle yayılım gösterse de icra edilen topluluktaki örf, anane ve inanç tutumundaki farklıların davranış diğer bir deyişle ritüelistik hareketlere yansımasıyla genel addedilen türlerinin dışına çıkılmasını sağlamıştır. Nitekim İslam öncesi yaşanılan coğrafyada heterodoks olarak seyreden inancın İslam sonrası senkretik bir yapıda gelişim göstermesi, yakın coğrafyada yaşayan ve hatta aynı akraba toplulukları oluşturan kitlelerin sözlü ve yazılı pek çok ürünündeki benzerlik ve farklılığının temel belirleyicilerinden biri olmuştur. İçinde barındırdığı etnisite çeşitliliği bağlamında ülkede hâkim konumda olan Farslardan sonra en fazla Türklerin yaşadığı bir ülke olarak İran da mersiye türünün farklılık arz ettiği bir ülkedir. Bu bağlamda çalışmanın ana muhtevasını Anadolu sahasından farklılık göstererek ülkenin büyük bir çoğunluğu tarafından her yıl toplu katılımlarla icra edilmesi, insanın gündelik yaşamındaki konularını işleyen sosyal boyuttan siyasi/kamusal boyuta değin kabul görmesiyle bir kontrol ve protesto işleviyle kullanılabilmesi ve icra ortamları ile icracılarının fazlalığıyla İran Edebiyatı’nın sözlü ve yazılı olarak en popüler türü olması açısından İran Türklerinin mersiye geleneği oluşturmaktadır. Sözün büyüsünün söyleyeni ve söyleneni etkilediği bir tür olarak mersiye ile İran Türkleri, dillerini ve kimliksel farkındalıklarını işleyebilmekte ve bu farkındalıklarını gizli bir protesto aracı olarak kullanabilmektedir. Dolayısıyla araştırmada, William Bascom ve İlhan Başgöz’ün işlevsel kurama katkıda bulundukları protesto işlevi de İran Türklerinin taziye geleneğine bağlı mersiye türü üzerinden incelenmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Dışındaki Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Ağustos 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |