Industrialization, globalization, and digitalization, which have prominently featured among social science concepts in the late 20th and early 21st centuries, are currently giving way to the concept of artificial intelligence (AI), which effectively encompasses all three. Initially rapidly impactful in the fields of informatics and industry, artificial intelligence has soon extended its influence beyond predictions into sectors such as healthcare, agriculture, psychology, and economics. As with every technological breakthrough, the changes initially witnessed in informatics and industry have subsequently opened doors to social and cultural transformations. However, given the current trajectory of AI advancements, it is anticipated that the social and cultural impact of these transformations will be more profound compared to previous technological breakthroughs in human history. With the achievement of artificial general intelligence (AGI), it is expected that human influence and necessity in many areas will diminish, producing effects distinct from the industrialization impacts previously discussed extensively within social sciences regarding the concepts of individuals, societies, and, civilizations. Thus, as humanity experienced industrialization beyond Industry 4.0, and now engaging with AI elements, it is imperative for folklorists, alongside other social scientists, to consider immaterial outputs alongside material gains in this historical journey. Indeed, literature, as a social science discipline, has traditionally responded to profound societal shifts and transformations by producing works that negotiate and interpret conflicts or reconciliations between material gain and cultural values. Furthermore, this discipline has assumed the role of organizing and making sense of chaos during periods of transformation. From studies within folklore and folk literature, it is understood that despite technological advances altering mechanisms and modes of communication throughout human history, the fundamental conflicts and searches between nature-civilization and individual-society remain unchanged. At this point, it is necessary to question how folklore, which is one of the fields that listens to, narrates, tries to understand, conveys, and diversifies social conflicts, and which has found its place before and after industrialisation, will find its place in the age of artificial intelligence. Unlike studies aimed at producing folk science products using artificial intelligence, this study questions what folk science will do in the world of artificial intelligence. In this article, the role, mission, and importance of folklore and folklorists in the age of artificial intelligence are discussed based on questions posed to ChatGPT, an artificial intelligence platform, within this context, as well as related studies.
New World Culture Artificial Intelligence Folklore Folklorist
Sosyal bilimlerin yaklaşık 20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başlarında konuları arasında en çok yer alan kavramlardan olan sanayileşme, küreselleşme ve dijitalleşme; günümüz itibarıyla yerlerini bu üç kavramın üçünü de etkin bir şekilde ilgilendiren yapay zekâ kavramına bırakmaktadır. İlk olarak bilişim ve endüstri alanında etkisi hızla görülen yapay zekânın zamanla sağlık, tarım, psikoloji ve ekonomi gibi alanlarda da öngörülenden daha hızlı bir şekilde kullanımı meydana gelmiştir. Elbette her teknolojik atılım özellikle bilişim ve endüstri alanlarında meydana gelen değişimle birlikte sosyal ve kültürel dönüşümlere de kapı aralamıştır. Ancak yapay zekâ alanındaki gelişmelerle bahsedilen değişim ve dönüşümün sosyal ve kültürel etkisinin insanlık tarihinin diğer atılımlarına kıyasla daha tesirli olması, yapay zekânın bugün geldiği noktadan hareketle öngörülmektedir. Özellikle genel yapay zekâya ulaşılmasıyla birlikte artık bireyin birçok alandaki etkisinin azalacağı ve bunun birey, toplum, medeniyet olgularına tesirinin endüstrileşmeden daha farklı olacağı beklenmektedir. Sanayileşmenin ötesinde Endüstri 4.0’ı deneyimleyen ve artık yapay zekâ unsurlarıyla tanışan insanlığın bu tarihî serüveninde maddi kazanımlarının yanı sıra gayri maddi çıktılarını da hesaba katmak, diğer sosyal bilimciler gibi halk bilimcilerin de görevidir. Nitekim her köklü değişim ve dönüşüme özellikle sosyal bilim alanlarından edebiyat disiplini, mahsulleriyle bir reaksiyon göstermiş ve bu mahsuller maddi ürün veya getiri ile kültür arasındaki uyuşmazlık veya uzlaşmayı çözümlemiştir. Ayrıca bu disiplin, değişim sürecindeki kaosu tertipleme ve anlamlandırma misyonunu da yüklenmiştir. Halk biliminin içine aldığı halk edebiyatı okumalarından; insanlığın tarihi akışında teknik getirilerle birlikte iletişim mekanizmalarının ve yollarının değiştiği ancak tabiat-medeniyet, birey-toplum arasındaki çatışmasının ve arayışının hiç değişmediği anlaşılmaktadır. Bu noktada toplumsal çatışmayı dinleyen, anlatan, anlamaya çalışan, aktaran, aktardıkça çeşitlendiren alanlardan birisi olan ve sanayileşme öncesi ve sonrasında kendine yer bulan halk biliminin yapay zekâ çağında da kendisine ne şekilde yer bulacağını ve halk bilimciliğin bu süreçteki fonksiyonunu sorgulamak gerekmektedir. Dolayısıyla yapay zekânın halk bilimi ürünlerini üretmesine yönelik çalışmalardan farklı olarak bu çalışma, halk biliminin yapay zekâ dünyasında ne yapacağı üzerine bir sorgulama yürütmektedir. Bu makalede bir yapay zekâ platformu olan ChatGPT’ye de bu bağlamda sorulan sorulardan ve ilgili çalışmalardan hareketle halk biliminin ve halk bilimcinin yapay zekâ çağındaki yeri, misyonu ve önemi tartışılmaktadır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Eylül 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 9 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 3 |