This study investigates the trade diversion effects stemming from the European Union’s (EU) Free Trade Agreements (FTAs) with third countries—particularly Canada and Algeria—on Türkiye’s import structure. As a non-EU member bound by the EU–Türkiye Customs Union, Türkiye is compelled to align with the Common External Tariff but is systematically excluded from the EU’s bilateral trade negotiations. This institutional asymmetry creates the potential for both direct and indirect trade diversion, whereby third-country exporters route goods through the EU to exploit tariff advantages. Using detailed trade data from 2004 to 2023 and disaggregated product-level analysis across HS chapters (notably Chapters 10, 27, 28, 29, 72, 79, and 84), this study demonstrates that trade diversion is both sector-specific and tariff-sensitive. Empirical findings show strong diversionary patterns in energy-related and agricultural commodities, whereas capital goods and chemical sectors show limited or no diversion. The analysis is supported by a comparative assessment of customs duty structures and trade flows between Türkiye, Canada, and Algeria vis-à-vis the EU. Panel gravity model estimations using Poisson Pseudo Maximum Likelihood (PPML) reveal statistically significant diversion effects, confirming that Türkiye’s exclusion from the EU FTAs with Canada and Algeria has a measurable negative impact on direct import volumes. These econometric results substantiate the descriptive findings and provide robust evidence for policy intervention. The results corroborate the theoretical predictions of Vinerian trade theory and are consistent with existing empirical literature on preferential trade agreements. The study contributes to the broader discourse by offering micro-level evidence from a non-FTA signatory state embedded in a customs union framework. Policy recommendations are offered to mitigate asymmetries in trade governance and to enhance Türkiye’s strategic agency in global commerce.
Bu çalışma, Avrupa Birliği’nin (AB) üçüncü ülkelerle—özellikle Kanada ve Cezayir ile—imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın (STA) Türkiye’nin ithalat yapısı üzerindeki ticaret sapması etkilerini incelemektedir. AB üyesi olmamakla birlikte Gümrük Birliği'ne taraf olan Türkiye, Ortak Gümrük Tarifesi’ni uygulamakla yükümlü olmakta; ancak AB’nin ikili ticaret müzakerelerine doğrudan katılamamaktadır. Bu kurumsal asimetri, üçüncü ülke ihracatçılarının AB üzerinden Türkiye’ye dolaylı mal yönlendirmesi yoluyla vergi avantajı elde etmesine olanak tanıyarak ticaretin yönünü değiştirebilmektedir. 2004–2023 dönemine ait ayrıntılı dış ticaret verileri kullanılarak HS sınıflamasına göre belirli sektörlerde (özellikle 10., 27., 28., 29., 72., 79. ve 84. fasıllar) gerçekleştirilen ürün bazlı analizler, ticaret sapmasının sektöre özgü ve tarife duyarlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bulgular, enerji ve tarım gibi belirli sektörlerde güçlü ticaret sapması etkilerine işaret ederken; sermaye malları ve kimyasallar gibi bazı sektörlerde bu etkinin sınırlı olduğunu göstermektedir. Bu analiz, Türkiye, Kanada ve Cezayir’in AB ile olan ticaret ilişkileri çerçevesinde hem gümrük vergisi yapıları hem de ticaret akımları bakımından karşılaştırmalı olarak gerçekleştirilmiştir. Poisson Pseudo Maximum Likelihood (PPML) yöntemiyle tahmin edilen panel yerçekimi modeli, AB’nin Kanada ve Cezayir ile yaptığı STA’ların Türkiye’nin bu ülkelerden doğrudan ithalatını anlamlı düzeyde azalttığını göstermektedir. Bu ekonometrik bulgular, veri temelli gözlemleri doğrulamakta ve politika yapıcılar için güçlü bir dayanak teşkil etmektedir. Çalışmanın bulguları, Viner'in klasik ticaret teorisiyle örtüşmekte ve tercihli ticaret anlaşmalarına ilişkin mevcut ampirik literatürle tutarlılık göstermektedir. Bununla birlikte, bir serbest ticaret anlaşmasına dahil olmayan, ancak gümrük birliği ile entegre bir ekonominin karşılaştığı mikro düzeyde ticaret sapması örnekleriyle literatüre katkı sunmaktadır. Araştırmanın sonunda, Türkiye’nin küresel ticaretteki stratejik hareket alanını güçlendirmek ve kurumsal asimetrileri azaltmak için çeşitli politika önerileri sunulmuştur.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | International Trade (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Publication Date | November 27, 2025 |
| Submission Date | April 16, 2025 |
| Acceptance Date | June 28, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 4 |