Muasır dönemde kaide, kapsamına giren muhtelif konulara ilişkin olaylar
hakkında genel ve teşriî hükümler ihtiva eden, veciz ifadeleri haiz, umumî ve
fıkhî ilke olarak tanımlanmaktadır. Zâbıt/ ضابظ ise -yaygın görüşe göre- kaideden
daha dar kapsamlı olup, kaide gibi çeşitli konulara dair meseleleri değil, sadece
bir konuya dair meseleleri toplayan fıkhî ilkedir.
İçerdiği konulara hâkim olan temel düşünceyi yansıtan kaide ve zâbıtlar, fıkhın
temel kapsama alanı olan ibadet ve muamelata dair pek çok meselede kullanılabilmektedir.
Delil niteliğinden dolayı ictihad faaliyetinde ihtiyaç duyulan, bu
nedenle sıklıkla müracaat edilmiş ve edilen söz konusu argümanlar, şer‘î amelî
hükümlerin temellendirilmesinde önemli bir rol üstlenmektedir. Bu küllî ve cüz’î
prensipler, farklı alanlardaki fer‘î meselelerin muhtelif fıkhî çözümlerine ortak
açıklama getirme işlevini üstlenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2020 |
Acceptance Date | December 16, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 16 |