Bazı akademisyenler norm dışı hareket eden bütün derviş gruplarını Kalenderî olarak
nitelendirirlerken diğer akademisyenler bu tür toptancı bir yaklaşıma karşı çıkmaktadırlar.
Yanı sıra, çoğu akademisyen derviş gruplarını Ortodoks (Sünni) veya Heterodoks
(Gayr-i Sünni) şeklinde tasnif etmekte ve derviş topluluklarını Sünnilik açısından değerlendirmektedir.
Bu makalede, farklı yaşam tarzları olan ve farklı mistik tecrübe yaşayan
derviş topluluklarını yek pare bir grup olarak ele almanın problematiği üzerinde duracağız.
Ayrıca, Ortaçağ döneminde kural dışı hareket eden derviş topluluklarıyla Ortodoks
olarak anılan Sûfî gruplar arasında derin bir ilişki ağı bulunduğundan dolayı, derviş topluluklarını
Sünni veya Gayr-i Sünni olarak sınıflandırmanın zorluğunu vurgulayacağız.
While some scholars describe all antinomian dervish groups as Qalandari, other
scholars oppose this perspective because of its essentialist characteristics. Also, most
scholars classify dervish groups as Orthodox (Sunni) or Heterodox (Non-Sunni) and analyze
dervish communities in terms of Sunnism. In this article, I will argue that treating
dervish communities as a single group is problematic since there had been dervish communities
with different lifestyles and different mystical experiences. Also, classifying
dervish communities as Sunni or non-Sunni was not substantial since interaction and
exchanges existed between antinomian dervish communities and Orthodox Sufi groups
in the Middle Ages.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Researches and Studies |
Authors | |
Publication Date | June 24, 2021 |
Acceptance Date | May 10, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 17 |