Arka plan: Ahıska Türkleri sürgüne uğramış Türk topluluklarından biri olarak farklı bağlamlarda literatürde yer almış ve özellikle sürgün, zorunlu göç, etnisite, kültürel ve dini kimlik, aidiyet, uyum, zincirleme göç, göçmen iskânı, toplumsal hafıza, Sovyetler, Türkiye, Gürcistan, ABD, Kafkasya, Fergana Olayları ile ilişkili konularda teorik ve uygulamalı incelemelerde yer edinmiştir. Bununla birlikte Kaçakaçlık adı verilen sürgün emareleri sonrası Ahıska’dan zorunlu olarak göç eden Ahıska Türkleri ve sonraki kuşakları özelinde yapılan bilimsel incelemeler sınırlı sayıda kalmıştır. Kars’ta yaşayan Ahıska Türkleri üzerine ise bu konu özelinde yapılan herhangi bir çalışma mevcut değildir.
Amaç: Bu çalışmanın amacı Kars’ta yaşayan Ahıska Türklerinin göç hikayelerini derleyerek anavatana yakın bir coğrafyadaki deneyimlerinin nasıl olduğunu, göç sonrası yaşam deneyimleri, sürgünün etkileri, aidiyetleri, kültürel kodları, toplumsal hafızaları, vatan algıları, sosyal ağları ve dayanışma biçimlerini tespit etmek, Ahıska Türklerinin kuşaklar arası aktarılan anlatılardan yola çıkarak vatandan sürgün edilme ve Kaçakaçlık sonrası Ahıska’dan zorunlu olarak göç eden Ahıska Türklerinin sonraki kuşaklarında sürgünün, zorunlu göçün ve yerinden edilmenin karşılıklarının nasıl yer edindiğini analiz etmek ve Kars’ta yaşayan Ahıska Türklerinin önceki kuşaklarıyla olan farklılıklarına dair bilgilere yer vermektir.
Yöntem: Nitel araştırma modelinde temellendirilen bu çalışmada araştırma deseni olarak olgubilim deseni tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu olasılıklı olmayan örnekleme türlerinden kartopu örnekleme ile ulaşılan ve Kars’ta yaşayan 14 Ahıska Türkünden oluşmaktadır. Veri toplama tekniği olarak yarı-yapılandırılmış görüşme formu, araştırma verilerinin çözümlenmesinde ise betimsel analiz yaklaşımı kullanılmıştır.
Bulgular: Kaçış ve yerleşim süreci katılımcıların belleklerinde canlı bir biçimde hâlâ korunmaktadır. Katılımcıların ifadelerinde sürgün anlatıları aile içinde sıklıkla dile getirilen kesintisiz tarihsel bir aktarıma ve zaman içerisinde de kolektif bir hafızaya dönüşmüştür. Katılımcılar anlatılarını tarihsel değil, duygusal yoğunluğa göre sıralamışlardır. Göç ise fiziksel bir yer değişikliği olmanın ötesinde bireyin belleğine ve diline kazınan travmatik bir varoluş halinde karşılık bulmuştur.
Sonuç: Sürgün ve Kaçakaçlık göçünün ruhsal ve sosyal etkileri Ahıska Türklerinin kuşakları arasında değişkenlik gösterse de bütün kuşaklarda Ahıska Türklüğü kimliksel ve kültürel muhafazası öncelikli bir prensip olarak bireylerin yaşamlarında içsel olarak yer edinmiştir.
Background: As one of the exiled Turkish communities, Meskhetian Turks have been studied in the literature in various contexts and in theoretical and applied studies on issues related to exile, forced migration, ethnicity, cultural and religious identity, belonging, adaptation, chain migration, immigrant settlement, social memory, Soviets, Turkey, Georgia, USA, Caucasus, Fergana events. However, scientific studies on the Meskhetian Turks and subsequent generations who were forced to migrate from Ahıska after the signs of exile called Kaçakaçlık are limited. There is no study on Meskhetian Turks living in Kars on this subject.
Objective: This study aims to analyse the migration histories of Meskhetian Turks living in Kars, their experiences in a geography close to their homeland, their post-migration life experiences, the effects of exile, their belonging, cultural codes, social memory, perceptions of homeland, social networks, and forms of solidarity, how the responses of exile, forced migration and displacement have taken place in the next generations of Meskhetian Turks, based on the intergenerational narratives and the differences between the Meskhetian Turks living in Kars and their previous generations.
Method: A qualitative research model is the foundation of this study and a phenomenological design was chosen for this research. The study group of the research consists of 14 Meskhetian Turks living in Kars, based on the snowball sampling, one of the non-probability sampling methods. A semi-structured interview form was used as the data collection technique and descriptive analysis approach was used to analyze the research data.
Results: According to the research, the process of escaping and settling is still vividly remembered by those involved. In the statements of the participants, the exile narratives have become a continuous historical account, often expressed within the family and, over time, have become a collective memory. Participants narrated their stories according to emotional, not historical significance. Immigration is not only a physical change of place, but also a traumatic existence that is imprinted on the memories and language of the individual.
Conclusion: Although the psychological and social effects of the exile and Kaçakaçlık migration vary between generations of Meskhetian Turks, the preservation of the identity and culture of the Meskhetian Turks has been a priority for individuals in all generations.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Migration Sociology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 15, 2025 |
Submission Date | May 22, 2025 |
Acceptance Date | July 1, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 11 Issue: 1 |