This study attempts to analyse the rise of the neo-populist wave in the US, which is most evident in Donald Trump’s 2016 presidential election victory. Its main argument is that contemporary American populism shares the main traits of populism, such as anti-elitism, the rule of popular will, ideological confusion, and anti-pluralism. Secondly, it contends that the current political landscape of neo-populism has manifested through the decay of a globalised American economy and its fundamental democracy and politics, which demonstrates the need for a major overhaul of the establishment. Thirdly, the study concludes with the observation that populism may play a corrective role in the recovery of the US economy and its politics, and it suggests that if this opportunity cannot be seized then this form of populism could evolve into an illiberal democracy or even authoritarianism.
Bu çalışma, ABD’de son yıllarda yükselişe geçen ve Donald Trump’ın 2016’da başkan seçilmesiyle kendini gösteren popülist dalgayı çözümlemektedir. Çalışmanın temel savı, bu yeni nesil Amerikan popülizminin, anti-elitizm, halk iradesinin üstünlüğü, ideolojik kafa karışıklığı ve çoğulculuk karşıtlığı gibi popülizmin pek çok özelliğini bünyesinde taşıdığıdır. İkinci olarak çalışma, Amerikan ekonomisi, demokrasisi ve siyasetindeki krizin ve çürümenin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu tablonun, siyasal sistemin gözden geçirilmesi ve yenilenmesi ihtiyacını ortaya koyduğunu savunmaktadır. Son olarak ise, Amerikan popülizminin geçmişteki örnekleri gibi, güncel popülizmin de sistemi düzeltici bir işlev görebileceği, ancak bu fırsatın kullanılamaması halinde popülizmin liberal olmayan bir demokrasiye ve hatta otoriterliğe evrilme riski taşıdığı savıyla çalışma tamamlanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 10, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.