Folk medicine and folk healing may be defined codified, regulated, taught openly and practised widely, and benefit from thousands of years of experience. On the other hand, it may be highly secretive, mystical and extremely localized, with knowledge of its practices passed on orally. Folk medicine and traditional medical practices emerged as a result of the reactions of primitive men against natural events and their ways of comparing and exchanging the medical practices of relevant communities with their own practices. Magic played an important role in shaping the practices. Folk medicine is the solutions developed by societies against material and moral disorders starting from the mythic period until today. Folk healer, on the other hand, is the wisest and the most respectable person in the society, in terms of materiality and morale. This person has the power of identifying and curing the diseases, disorders, consequently the origin of these diseases and disorders, and the skill of using various drugs for the treatment of the diseases and disorders or applying the practices with the help of information and practices acquired from the tradition. The Turks having rich and deep rooted culture. The Turkısh folk medicine and folk healing that contain rich cultural structure in themselves survive until today by being fed by different sources. Before Islam, the Turks used to believe that there were white and black possessors, ancestors’ spirits (arvaks) and their healthy and peaceful life depended on getting on with these spirits. They also believed that diseases were caused when they could no more keep in with possessors and spirits, or when they offended and annoyed them. In such an environment of belief, the visible diseases caused by material reasons were generally cured with products obtained from plants, mines and animals in the region or drugs that were made out of their combinations. On the other hand, in invisible diseases associated with spirits and possessors, on the other hand, the treatment was undertaken by kams and they removed the disorder with the help of practices called “kamla-“, which involved various magics and bewitcheries. These features of kams occasionally coincide with the features of people known as “ocak” or “ocakli” in many regions of Anatolia. According to the information given by ocak/ocakli people whom we met in various regions, an ocak or ocakli person does not demand a certain fee after or before her/his practices and treatments; thus, there is no bargain between the patient and the ocakli. In this study, folk medicine and folk healing in Turkish culture will be introduced and evoluated.
Halk tıbbı ve halk hekimliği, binlerce yıldır tecrübe edilerek geniş ve açık şekilde öğrenilmiş, yararlanılmış ve sözlü aktarım yoluyla sonraki nesillere bilgisi ve uygulamaları aktarılmış, düzenlenmiş bir sistem olarak tanımlanabilir. Diğer yandan hayli gizli, mistik ve son derece mahalli de olabilir. Halk tababeti, geleneksel hekimlik uygulamaları, ilk insanların tabiat olayları karşısındaki reaksiyonları ve ilişki halinde oldukları toplulukların hekimlik uygulamalarıyla kendi uygulamalarını karşılaştırma, alış-veriş şeklinden doğmuştur. Uygulamaların şekillenmesinde sihrin (büyü) rolü büyük olmuştur. Halk hekimliği, toplumların mitik dönemden başlayarak günümüze kadarki süreçte maddî ve manevî rahatsızlıklara karşı geliştirdikleri çözümler bütünüdür. Halk hekimi ise, toplumun bu yönde maddî ve manevî yönden en bilgilisi ve kendisine en fazla saygı duyulanıdır. Bu kişi, hastalıkları, rahatsızlıkları, dolayısıyla bu rahatsızlık ve hastalıkların kökenini teşhis etme ve tedavi önerme iktidarında ve gelenekten edindiği bilgi ve uygulamalarla rahatsızlığın, hastalığın tedavisine yönelik çeşitli ilaçları kullanma veya pratikleri uygulama becerisine sahiptir. Türkler, zengin ve derin kökleri olan bir kültüre sahiptir. Türk halk tıbbı ve halk hekimliği, değişik kültürel kaynaklardan beslenerek günümüze kadar gelmiş zengin bir yapıyı içerir. İslâmiyet öncesinde Türkler, hastalıkların ak ve kara iyelerle, ruhlarla aralarının bozulmasından, onları gücendirdiklerinden veya kızdırdıklarından ileri geldiğine inanıyorlardı. Böylesi bir inanç ortamında göz ile görülebilen, maddî sebeplerle meydana gelen hastalıklar, genel olarak yöredeki bitki, maden ve hayvanlardan elde edilen ürünlerden veya bunların terkibiyle meydana getirilen ilaçlarla tedavi ediliyordu. Diğer yandan gözle görülemeyen ve sebebi ruhlara, iyelere bağlanan rahatsızlıklarda ise, kamlar tedaviyi üstleniyor; uyguladıkları çeşitli sihir ve büyülerle rahatsızlığı gideriyorlardı. Kamların bu özellikleri, Anadolu’nun pek çok yerinde “ocak” veya “ocaklı” adıyla bilinen insanların özellikleriyle kimi noktalarda örtüşmektedir. Çeşitli yörelerde görüştüğümüz ocak/ocaklı insanların verdikleri bilgilere göre, ocak veya ocaklı olan insan, yaptığı uygulamalar, tedaviler öncesinde veya sonrasında belli bir ücret talep etmemekte, dolayısıyla da hasta ve ocaklı arasında herhangi bir pazarlık söz konusu edilmemektedir. Bu çalışmada Türk kültüründeki halk tıbbı ve halk hekimliği tanıtılacak ve değerlendirilecektir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 9 Issue: 17 |
Gazi Akademik Bakış Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.