Abstract
Göktürk devleti 634 yılındaki yıkılışının ardından 40 yıllık esaretten sonra 682 yılında Kutlug ve Tonyukuk liderliğinde tam bağımsızlığını kazanmıştı. Kutlug Kağan’ın ölümünden sonra yerine tahta Bilge Kağan ve Kül Tigin’in yaşlarının küçük olmasından dolayı Kapgan Kağan çıkmıştır. Daha sonra oğlu İnel Kağan tahta geçmiştir. Bilge ve Kül Tigin kardeşler 716 yılında darbe yapak iktidarı ele almışlardır. Tonyukuk ve Kül Tigin öldükten sonra Bilge Kağan 734 yılında zehirlenerek öldürülmüştür. Kül Tigin ve Bilge Kağan için anıt alanlar yapılmıştır. Lumir Jisl 1958 yılında Kül Tigin anıt alanını kazarak ilk elden değerli bilgiler bırakmıştır. Ancak Bilge Kağan anıt alanı kazılmamıştır. Türk devleti 2000 yılına doğru Orkun Yazıtlarının ve Moğolistan’daki diğer Türk eserlerinin korunması ve onarılmasına dair bir proje hazırladılar. Bu amaçla 19 Haziran 2000 yılında Türkiye’den yola çıkan 25 bilim adamı, o gün Orkun’a geldiler. Böylece Moğolistan’da Türk kazı ekibi tarafından MOTAP projesi kapsamında 2000 yılında başlatılan kazılar 2004 yılına kadar kesintisiz devam edecekti. “2000 yılı Temmuz-Ağustos aylarında başlayan çalışmalar ile öncelikle yüzey araştırmasına ağırlık verilmiş ayrıca, Anıt alanı üzerindeki korumasız şekilde üç parça halinde yerde yatık vaziyette bulunan kitabe ve yüzeyde görülen Bilge Kağan ve eşini tasvir eden heykeller ile Kül Tigin Anıt alanında yazılı abidenin haricinde kalan heykeller, kazı alanı yakınlarında daha önce TİKA tarafından müze amaçlı yaptırılmış olan binaya taşınarak koruma altına alınmıştır”. Daha sonra 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında yine aynı proje kapsamında alanda sistemli bir şekilde kazılara devam edilmiş ve yapı kompleksin planı ana hatlarıyla ortaya çıkarılmıştır. Buna göre Anıt, 36x72 m. lik bir dikdörtgen alan içerisinde inşa edilmiştir. Bilge Kağan anıt alanı kare planlı iki tarafa yüzleri birbirine bakan iki mermerden iki koç heykelinin koruduğu giriş kapısı ile başlamaktadır.