Objective: The aim was to evaluate the effect of root canal geometry on the amount of apical extrusion of irrigant, by testing different tapers and needle types.
Materials and Method: Forty-three extracted single-rooted human mandibular premolar teeth were accessed. Experimental groups were instrumented to produce increasing amounts of taper in each successive group: Group 1 (#25/.02), Group 2 (#25/.04), Group 3 (#25/.06), and Group 4 (#25/.08) (n=43, each). Irrigation was done sequentially by using a 30-G open-ended flat needle, 30-G close-ended side-vented needle, and 27-G open-ended beveled needle. Flat and side-vented needles were each placed 3 mm short of the apex, while the beveled needle was placed as far as possible in the canal without binding. Extruded irrigant was collected in preweighed foam cubes. Statistical significance was set at p<0.05.
Results: An increase in canal taper led to a decrease in the amount of extruded irrigant for the flat needle (p<0.05; Groups 1 and 2 versus 3 and 4) and side-vented needle (p<0.05; Groups 1 and 2 versus 4), but no significant effect was found for the beveled needle. The amount of extruded irrigant was greater with the flat than with the side-vented needle at all tapers and with the beveled needle at most tapers (p<0.05). The side-vented needle was generally associated with the least amount of extrusion.
Conclusion: Given a constant needle insertion depth, the amount of apically extruded irrigant decreased as canal taper increased. The greatest and least amounts of extrusion were generally observed with the flat and side-vented needle, respectively.
None declared.
Amaç: Bu çalışmanın amacı farklı koniklik açıları ve iğne tiplerini test ederek, kök kanal geometrisinin apikalden taşan irrigan miktarına etkisini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Kırk üç adet çekilmiş tek köklü insan mandibular küçük azı dişi kullanıldı. Deney grupları, birbirini takip eden her grupta artan koniklik üretecek şekilde enstrümante edildi: Grup 1 (#25/.02), Grup 2 (#25/.04), Grup 3 (#25/.06) ve Grup 4 (# 25/.08) (n=43, her grupta). İrrigasyon, sırasıyla, 30-G açık-düz uçlu iğne, 30-G kapalı uçlu yandan perfore iğne ve 27-G açık-bevel uçlu iğne kullanılarak yapıldı. Açık-düz uçlu ve kapalı uçlu yandan perfore iğneler apeksten 3 mm kısa olacak şekilde yerleştirilirken, açık-bevel uçlu iğne kanal içerisinde sıkışmadan ilerleyebileceği son noktaya kadar yerleştirildi. Taşan irrigan önceden tartılmış sünger küplerde toplandı. İstatistiksel anlamlılık değeri p<0.05 olarak belirlendi.
Bulgular: Kanal konikliğindeki artış, açık-düz uçlu iğne (p<0.05, Grup 1 ve 2 ile Grup 3 ve 4 arasında) ve kapalı uçlu yandan perfore iğne (p<0.05, Grup 1 ve 2 ile Grup 4 arasında) için taşan irrigan miktarında azalmaya neden oldu. Buna karşın, açık-bevel uçlu iğne için anlamlı bir etki görülmedi. Taşan irrigan miktarı, tüm koniklik açılarında, açık-düz uçlu iğne kullanıldığında kapalı uçlu yandan perfore iğneye göre ve çoğu koniklik açısında açık-bevel uçlu iğneye göre daha fazlaydı (p<0.05). Kapalı uçlu yandan perfore iğne genellikle en az irrigan taşmasıyla ilişkiliydi.
Sonuç: İğne yerleştirme derinliği sabit olduğunda, apikalden taşan irrigan miktarı, kanal konikliği arttıkça azaldı. En fazla ve en az taşma genellikle, sırasıyla, açık-düz uçlu ve kapalı uçlu yandan perfore iğnede gözlendi.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Dentistry |
Journal Section | Original Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 7, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 39 Issue: 3 |