19. yüzyıldan itibaren Anadolu sahasında Türkçe deyimlerin anlamlarını açıklayan eserler yazılmaya başlanmıştır. Bundan önce kamuslarda, şerhlerde ve tefsirlerde Arapça ve Farsça sözvarlıkları açıklanırken bazı ifadelerin daha iyi anlaşılması için deyimlerin Türkçe karşılıkları da verilmiştir. Şarihler, müsfessirler ve kamus yazarları eserlerinde yeri geldiğinde anlamın daha açık ifade edilmesi için Türkçe deyimlerin de manalarını aktarmışlardır. Bu tür eserlerde her zaman belirgin bir yöntem kullanılmamakla birlikte eserlerin hacimlerine bakıldığında çok az sayıda Türkçe deyimin anlamlandırıldığı görülmüştür.
18. yüzyılda yaşamış Hâlis İbrahim Efendi, Mecma‘u’l-Emsâl adlı kamusunda genellikle Farsça şiirlerde yer alan sözvarlıklarına yaptığı açıklamalarda, yeri geldiğinde Türkçe deyimlerden yararlanmıştır. Kimi zaman onların anlamlarını da açıklamış ancak anlamlandırmalarını bir kural dairesinde yapmamıştır. Müelifin asıl amacı Farsça sözvarlıklarını, “emsâl”, zebân-ı Türkîde”, “meseldir” ve “darb olunur”, “darb u irâd olunur” gibi ifadelerle Türkçe daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır.
Mecma‘u’l-Emsâl’de tespit edilebildiği kadarıyla anlamı açıklanan Türkçe deyim sayısı 84’tür. Bu açıklamalar çerçevesinde incelendiğinde bazı deyimlerin aynı anlamda kullanılmaya devam ettiği, bazılarınınsa farklı anlamlarda kullanıldığı görülmektedir. Bazı örneklerde, deyimlerde kullanılan kimi kelimelerin bugün başka kelimelerle kullanıldığı, zaman zaman farklı anlamları karşıladığı görülmüştür.
Yazıda, Mecma‘u’l-Emsâl adlı eserde anlamları verilen Türkçe deyimler ele alınacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 30 |
Açık Erişim Politikası