Osmanlı Devleti’nin erken dönemlerinde padişahlar yapılması zorunlu olan birkaç dini merasim dışında padişah kimlikleri ile halka pek görünmezlerdi. Ancak kamusal alan ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi için halkın yakından gözlemlenmesi gerektiğini düşünen bazı padişalar tebdil-i kıyafet saraydan çıkmışlardır. Tebdil-i kıyafet ile halkın arasına karışan bu padişahlar düzenlenmesi gereken hususları yakından takip etme olanağı bulmuşlardır.
Halk hakkında malumat toplamanın bir diğer yolu ise devlet tarafından görevlendirilen şahısların halkın arasına karışmak suretiyle edindikleri bilgiler neticesinde hazırladıkları raporlar olmuştur. Kentin durumu ile ilgili malumat sahibi olmayı önemseyen Osmanlı padişahlarından biri olan Sultan II. Abdülhamid döneminde yaygın bir hafiyelik ve jurnal örgütünden istifade edilmiştir.
Tebdil-i kıyafet gezme ve jurnaller dışında kamusal alanı yakından gözlemlemenin bir yolu da padişahların çeşitli vesilelerle kent içinde araba ile yaptıkları seyahatler olmuştur. Kendini saraya hapseden bir padişah olarak eleştirilen Sultan II. Abdülhamid, katılması gereken merasimlere gidiş ve dönüşleri esnasındaki güzergâh boyunca gözlemleyebildiği kent yaşamına karşı ilgisiz kalmamıştır. Seleflerinin aksine Cuma selamlığı dahil bütün merasimlere araba ile katılan Sultan II. Abdülhamid, yolculuk esnasında güzergâh boyunca gözlem yapmış ve saraya döndükten sonra tespit ettiği sıkıntılar ile alakalı düzenlemeler yapılmasını emretmiştir. Çalışma bu detaylar özelinde şekillenmiş olup konu ile alakalı arşiv belgeleri ile telif eserlerden istifade edilmiştir.
In the early periods of the Ottoman Empire, sultans were not visible to the puplic with their sultan identities, except for a few religious ceremonies that were required to be held. However, some sultans, who thought that the puplic should be closely observed in order to make the necessary arrangements regarding the puplic space, left the palace in disguise. These sultans, who blended in with the puplic with their clothes that made them unrecognizable, had the opportunity to closely follow the issues that needed to be regulated.
Another way to collect information about the puplic was the reports prepared by individuals appointed by the state as a result of the information they obtained by mixing with the puplic. During the reign of Sultan Abdulhamid II, one of the Ottoman sultans who cared about having information about the situation of the city, a widespread spy organization was used.
Apart from disguised clothes and spies, another way to observe the puplic space closely was the sultans travels in the city by horse carriage on various occasions. Sultan Abdulhamid II, who was criticized as a sultan who confined himself to the palace, was not indifferent to the city life that he could observe along the route and from the ceremonies he had to attend. Unlike his predecessors, Sultan Abdulhamid II, who attended all ceremonies, including the Friday greetings, by horse carriage, made observations along the route during the journey and ordered arrangements to be made regarding the problems he detected after returning to the palace. The study was shaped specifically around these details and archive documents and copyrighted works related to the subject were used.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ottoman Central Organization |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 14, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | November 15, 2024 |
Acceptance Date | December 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 5 Issue: 4 |