Kolektif terör ve terörizm, günümüzde sadece bireysel ya da yerel güvenlik tehditleri olarak değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki karmaşık dinamiklerin bir parçası olarak da şekillenmektedir. Terör örgütlerinin, özellikle de devletlerin çıkarlarını ve stratejik hedeflerini destekleme amacıyla kullanılması, uluslararası güvenlik politikalarının merkezine yerleşmiştir. Bu bağlamda, terörün ve terörizmin, yalnızca hedef alınan devletin güvenliğine yönelik bir tehdit olmaktan öte, küresel ve bölgesel güçler arasındaki stratejik rekabetin bir aracı haline geldiği bir dönemi yaşıyoruz.
Avrupa ülkelerinin, tarihsel süreç içinde, özellikle Ortadoğu’ya yönelik emperyalist çıkarları ve bölge ülkelerinden gelen yoğun göç hareketleri ile birlikte terör örgütlerine verdikleri destek, bölgesel güvenliği daha da karmaşık hale getirmiştir. Türkiye hem coğrafi hem de stratejik konumu itibarıyla, bu dinamiklerin tam ortasında yer almakta ve özellikle bölücü terör örgütü PKK Terör Örgütü’nün faaliyetleri ile sürekli bir güvenlik tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Avrupa’nın güçlü ülkeleri, farklı zaman dilimlerinde, kendi ulusal çıkarları doğrultusunda terör örgütlerine destek sağlamış, bu örgütler ise yalnızca yerel güvenliği tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgesel istikrarsızlığı pekiştirerek küresel düzeydeki güç mücadelesine dâhil olmuştur. Bu çalışmada, Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı ayrılıkçı Kürtçülüğü ve bununla birlikte PKK Terör Örgütü gibi bölücü terör örgütlerini destekleme politikalarını kolektif terörizm çerçevesinde ele alacağım. Ancak, bu bağlamda yalnızca PKK Terör Örgütü’nün Avrupa’daki faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, PKK Terör Örgütü’nün yanında yer alan diğer örgütlerin—özellikle MLKP-TİKKO ve DHKP-C gibi Marksist-Leninist örgütlerin—PKK/YPG/KCK şemsiyesi altında gerçekleştirdiği iş birlikleri de değerlendirilecektir.
Avrupa ülkelerinin, terör örgütlerine sağladığı desteği sadece bir güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda politik ve stratejik bir yönelim olarak incelemek gerekmektedir. Terör örgütlerinin Avrupa’daki yapıları, eleman temini, doktrin çalışmaları, finans temini, zorla haraç toplama, uyuşturucu ticareti, insan ve silah kaçakçılığı gibi faaliyetleri, bu ülkelerdeki siyasi ve güvenlik stratejileriyle doğrudan ilişkilidir. Bu çalışmada, ilgili ülkelerin istihbarat raporlarından faydalanarak, bu örgütlerin Avrupa’daki faaliyetlerine dair kapsamlı bir analiz sunmayı amaçlıyorum. Ayrıca, Avrupa ülkelerinin PKK Terör Örgütü ve türevlerini destekleme politikalarını daha derinlemesine inceleyecek ve bu örgütlerin uluslararası arenada meşruiyet kazanma çabalarını, siyasi baskılar ve ekonomik yaptırımlar ile nasıl pekiştirdiklerini değerlendireceğim. PKK Terör Örgütü’nün Avrupa’daki siyasi partilerle ilişkileri, sivil toplum kuruluşları (STK) ile kurduğu bağlar, yasaklı olmasına rağmen düzenlediği protesto ve gösteriler, seçim süreçlerine müdahaleler ve Türkiye’nin iç işlerine karışma gibi unsurlar, bu örgütlerin Avrupa’daki mevcudiyetinin en belirgin göstergelerindendir.
Sonuç olarak, bu çalışmada, Avrupa ülkelerinin PKK Terör Örgütü ve benzeri örgütlere sağladıkları desteklerin, yalnızca bir terörle mücadele meselesi olmanın ötesine geçtiğini, aynı zamanda bölgesel ve küresel güvenlik politikaları üzerindeki etkilerini ortaya koymayı hedefliyorum.
Collective terrorism and terrorism are no longer only perceived as individual or local security threats, but have also become an integral part of the complex dynamics in international relations. The use of terrorist organizations, especially by states to support their interests and strategic goals, has become central to international security policies. In this context, terrorism has evolved from being merely a threat to the security of the targeted state into a tool for the strategic competition between global and regional powers.
Throughout history, European countries, particularly due to their imperial interests in the Middle East and the influx of migrants from the region, have provided support to terrorist organizations, further complicating regional security. Turkey, due to its geographical and strategic position, finds itself at the heart of these dynamics, continuously facing a security threat, particularly from the separatist PKK Terrorist Organization. The powerful countries of Europe, at different points in time, have supported terrorist organizations in line with their national interests. These organizations have not only threatened local security but have also contributed to regional instability, thereby involving themselves in the global power struggle. This study will examine the policies of European countries in supporting separatist Kurdish nationalism and, by extension, the PKK Terrorist Organization within the framework of collective terrorism. However, this analysis will not be limited to the activities of the PKK Terrorist Organization in Europe, but will also include the cooperation between PKK and other organizations, particularly Marxist-Leninist groups like MLKP-TİKKO and DHKP-C, under the umbrella of PKK/YPG/KCK.
The support provided by European countries to terrorist organizations should not only be viewed as a security issue but also as a political and strategic orientation. The structures of terrorist organizations in Europe, including their recruitment, doctrinal studies, financial support, extortion, drug trafficking, human and arms smuggling activities, are directly linked to the political and security strategies of these countries. This study aims to provide a comprehensive analysis of the activities of these organizations in Europe, utilizing intelligence reports from relevant countries. Additionally, it will examine the policies of European countries in supporting the PKK Terrorist Organization and its affiliates, exploring how these organizations strengthen their international legitimacy through political pressures and economic sanctions. The PKK Terrorist Organization's relationships with political parties, its connections with non-governmental organizations (NGOs), its protests and demonstrations despite being banned, its interference in election processes, and its involvement in Turkey's internal affairs are among the most prominent indicators of its presence in Europe.
In conclusion, this study aims to highlight that the support provided by European countries to the PKK Terrorist Organization and similar groups goes beyond a mere counterterrorism issue and significantly impacts regional and global security policies.
Collective Terrorism PKK Terrorist Organization European Countries Support for Terrorism Regional Security
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Communication, International Politics |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | September 19, 2025 |
Publication Date | September 24, 2025 |
Submission Date | August 15, 2025 |
Acceptance Date | September 18, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 3 |