Amaç: Bu çalışmada, çocuk kardiyoloji kliniğimizde üç yıl boyunca pulmoner balon valvüloplasti işlemi yapılan çocuklarla ilgili klinik deneyimlerimizin paylaşılması ve sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı . Gereç ve yöntem: Bu retrospektif çalışmaya, Kasım 2010- Kasım 2013 tarihleri arasında pulmoner balon valvüloplasti işlemi uygulanmış olan çocuklar dahil edildi. Hastalardan sendromik olan yoktu. Pulmoner balon valvüloplasti işlemi, hastalar kateterizasyon laboratuarında genel anestezi altında entübe edilerek gerçekleştirildi. Bulgular: Çalışmaya yedisi kız, altısı erkek 13 hasta dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 2.9±3.74 yıl, yaş aralığı dört günlük-10 yaş arasında idi. Pulmoner darlık 10 hastada valvüler tipte olmasına karşılık, üç hastada valvüler ve infundibuler darlık birlikteydi. İşlemde monofoil kateterler kullanıldı, kateterlerin ortalama çapı 12.2 mm 6-20 mm idi. Balon/anülüs çap oranı ortalaması 1.21 1.1-1.33 olarak hesaplandı. Kalp kateterizasyonu sırasında pulmoner kapak üzerinde ölçülen basınç gradiyenti, işlem öncesinde ortalama 75 mmHg 40-120 mmHg , işlem sonrasında ise ortalama 36.4 mmHg 0-95 mmHg olarak ölçüldü. Hastalara ortalama üç kere dilatasyon yapıldı. Hastalardan dördünde darlık gradiyentinde anlamlı bir düşüş olmadığı için hastalar operasyona verildi, bir hastaya ise takiplerinde rezidü darlık geliştiğinden dolayı ikinci kere balon valvüloplasti işlemi yapıldı. Dört hastada % 30 hafif pulmoner yetmezlik tespit edildi, başka majör veya minör bir komplikasyon gelişmedi. Sonuç: Pulmoner balon valvüloplasti işlemi, pulmoner kapak darlıklarında, her yaştaki hastada ilk tedavi seçeneğidir. Güvenli ve etkili bir işlemdir. Balon/anülüs çap oranı 1.2-1.4 arasında olursa; başarı şansı daha yüksek ve komplikasyon gelişme ihtimali daha düşüktür
Objectives: In this study, we aimed to share our clinical experience and evaluate the results of the pulmonary balloon valvuloplasty procedure in patients who attended our pediatric cardiology department fot the last three years. Matherial and methods: The patients who underwent pulmonary balloon valvuloplasty procedure between November 2010 and November 2013 have been included this retrospective study. There were no syndromic patients. The pulmonary balloon valvuloplasty procedure was performed by intubating the patients under general anesthesia in the catheterization laboratory. Results: Seven girls and six boys have been included this study. The mean age was was 2.9±3.74 years and the patients aged between four days and 10 years-old. There were valvular type pulmonary stenosis in ten patients, valvular and infundibular type pulmonary stenosis in three patients. Monofoil catheters were used for the procedure and the average diameter of the catheter was 12.2 mm 6-20 mm . Balloon/anulus diameter ratio was 1.21 1.1-1.33 . Du- ring cardiac catheterization pulmonary valve pressure gradient was measured as 75 mmHg 40-120 mmHg before the procedure. The gradient was measured as 36.4 mmHg 0-95 mmHg after the procedure. Dilatation procedure was performed 3 times on patients. Four patients were given to operation because of the non effective reduction in the stenosis gradient. Second pulmonary balloon valvuloplasty procedure was performed for a patient because of the residual stenosis observed during follow-up. Mild pul- monary failure was observed in four patients % 30 . There was no major or minor complication. Conclusion: Pulmonary balloon valvuloplasty procedure is the first treatment option in patients of all ages for pulmonary valve stenosis.The procedure is known as safe and effective. If balloon/ anulus diameter ratio is 1.2-1.4, complications are less likely and the success of the procedure is higher
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Original Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 24 Issue: 1 |
The Journal of General Medicine is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).