Mülûkü’t-tavâif dönemi, Endülüs'te bilim, felsefe, edebiyat ve sanat alanlarında önemli ilerlemelerin yaşandığı, kültürel ve entelektüel bir canlanma dönemi olarak öne çıkar. Bu dönemde Endülüs, İslam dünyasının en önemli entelektüel merkezlerinden biri haline gelmiş ve Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında dikkate değer bir kültürel etkileşim ve birlikte yaşama pratiği gelişmiştir. Ancak, bu kültürel gelişmelere ve sosyal uyuma rağmen, iç çekişmeler ve Hristiyan Reconquista hareketinin yükselmesi, Endülüs’teki siyasi istikrarı giderek zayıflatmıştır. Bunun sonucunda, 15. yüzyılın sonlarına doğru Müslüman egemenliği sona ermiş ve İber Yarımadası'nın büyük bir kısmı Hristiyan hâkimiyeti altına girmiştir. Bu dönemin öne çıkan devletlerinden biri olan Hûdîler, Endülüs Emevî Devleti'nin yıkılmasının ardından 11. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır. Hûdîler, Endülüs'te önemli bir siyasi güç olarak kendini göstermiş, diğer emirliklerle ittifaklar kurmuş ve birçok çatışmaya girmiştir. Özellikle Emir Muhammed b. Abdullah el-Hûdî'nin liderliğinde, Hûdîler İslam kültürüne ve medeniyetine önemli katkılarda bulunmuştur. Hûdîler’in tarihine, yönetimlerine, hizmetlerine, savaşlarına ve Endülüs İslam tarihine olan katkılarına dair yapılan bu çalışma, bu dönemi daha derinlemesine anlamayı hedeflemektedir. Bu çalışma, sınırlı akademik ilgiye rağmen, Hûdîler’in Endülüs İslam tarihi içindeki rolünü daha iyi kavrayabilmek için kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Hem siyasi hem de kültürel bağlamda Hûdîler’in etkilerini değerlendirerek, bu dönemin karmaşıklığını ve Endülüs’ün entelektüel zenginliğine katkılarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.
İslam Tarihi, Endülüs, Mülûkü’t-tavâif Hûdîler, Sarakusta, Ca‘feriye Sarayı.
Bu araştırma için etik kurul kararına ihtiyaç yoktur.
Bu makalede herhangi bir finansal destek alınmamıştır
teşekkürler
The period of Mulūq al-tawāif in al-Andalus was marked by significant advancements in science, philosophy, literature, and the arts, representing a time of cultural and intellectual revival. During this period, al-Andalus emerged as one of the most important intellectual centers of the Islamic world, characterized by notable cultural interaction and a practice of coexistence among Muslims, Christians, and Jews. However, despite these cultural developments and social harmony, internal conflicts and the rise of the Christian Reconquista gradually weakened the political stability in al-Andalus. As a result, by the late 15th century, Muslim rule came to an end, and much of the Iberian Peninsula fell under Christian control. One of the prominent states during this period was the Hudid dynasty, which emerged in the early 11th century following the collapse of the Umayyad Caliphate of Córdoba. The Hudids established themselves as a significant political force in al-Andalus, forming alliances and engaging in numerous conflicts with other emirates. Under the leadership of Emir Muhammad b. Abdullah al-Hudi, the Hudids made important contributions to Islamic culture and civilization. This study aims to provide a deeper understanding of the Hudids’ history, governance, services, wars, and contributions to Islamic culture and civilization in al-Andalus, despite the limited academic attention they have received. By offering a comprehensive examination of the Hudids’ role within the context of al-Andalus, this study seeks to better grasp the complexity of this period and the Hudids’ contributions to the intellectual richness of al-Andalus, both politically and culturally.
Islamic History, Andalus, Mulūq al-tawāif Zaragoza, Caferiye Palas.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 17 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 27 |