Herhangi bir ülkede sivil toplumun varlığı, öncelikle toplumsal gelenek, kültür, iletişim ve toplumsal dayanışmanın, katılımcılığın eğitim ve demokrasiyle bütünleşmesi ile ölçülür. Sivil toplum, toplum katmanları arasında güven duygusunun ve iletişimin, paylaşımın güçlenmesiyle gelişir. Sivil toplum güçlendikçe ülkenin ekonomik ve sosyal kaynaklarının yönetiminde, toplumun
tüm kesimleri söz sahibi olabilme olanağını bulur. Gelişmiş dünyanın örneklerine bakıldığında, devletin bazı alanlardan elini çekmeye başladığını ve sivil toplum çalışmalarının ağırlıklı olarak dört alanda yoğunlaştığını gözlemlemekteyiz: eğitim, çevre, sağlık, haklar. Özellikle ‘haklar’ın aranmasına yönelik oluşan ‘sivil savunuculuk’ çalışmalarının, ülke içinde olduğu kadar ülkeler arasında da sürdürülebilir toplumsal barışın sağlanabilmesi için dünyada aşağıdaki konularda yoğunlaştığı gözlemlenmektedir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2010 |
Submission Date | August 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 5 Issue: 1 |