This study explores how urban space is produced not only through physical forms and visual representations, but also through the senses, memory, and embodied everyday practices. While modern urban planning predominantly privileges visuality, sensory modalities such as smell—resistant to abstraction and representation—have often been excluded from our understanding of cities and marginalized within spatial discourse. In this context, smellwalking and smellmapping have emerged as innovative methods for exploring urban space through sensory experience. The study proposes a critical theoretical framework that brings together Henri Lefebvre’s spatial triad (perceived, conceived, and lived space) and Michel de Certeau’s distinction between strategies and tactics. Through selected case studies—including both applied and conceptual engagements with sensory methods—it investigates how alternative forms of spatial knowledge emerge at the intersection of the body, memory, and olfaction. In this sense, the article argues that sensory ways of knowing—grounded in the body, memory, and the senses—can offer a critical perspective on the visually dominated logic of modernist urban planning. It proposes a sensory framework through which urban experience can be understood in a more layered, inclusive, and pluralistic manner.
Bu derleme çalışması, kentsel mekânın yalnızca fiziksel ya da görsel yollarla değil; gündelik pratikler, duyular ve hafıza aracılığıyla da üretildiği fikrinden hareket etmektedir. Modern kent planlaması genellikle görselliğe dayalı yaklaşımları merkezine alırken, temsile dirençli bir duyu olan koku sıklıkla dışlanmaktadır. Bu bağlamda smellwalking (koku yürüyüşü) ve smellmapping (koku haritalama) gibi yöntemler, kentsel deneyimi duyusal düzlemde kavramsallaştıran yenilikçi araştırma araçları olarak öne çıkmaktadır. Buradan hareketle çalışma, Henri Lefebvre’in mekânsal üçlemesi (algılanan, tasarlanan, yaşanan mekân) ile Michel de Certeau’nun gündelik yaşam pratiklerine ilişkin strateji–taktik ayrımını bir araya getirerek, duyulara dayalı bilgi üretiminin temsile dayalı kent planlama yaklaşımlarına karşı sunduğu eleştirel potansiyeli ele almaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, söz konusu eleştirel kuramsal çerçeveyi, mekânsal üretimin temsilî ve deneyimsel boyutları arasındaki gerilimleri açığa çıkaran smellwalking ve smellmapping gibi duyusal yöntemleri kapsayan araştırmalar üzerinden tartışmaktır. Çalışma, görsel merkezciliğin hâkim olduğu modernist kent planlama anlayışına karşı, beden, hafıza ve duyu temelli alternatif bilgi biçimlerinin nasıl bir eleştirel açıklık sunduğuna odaklanmakta; kent deneyiminin daha bütüncül ve çoğul bir biçimde kavranmasına yönelik duyusal bir zemin önermektedir.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Environmental Communication |
| Journal Section | Reviews |
| Authors | |
| Publication Date | June 30, 2025 |
| Submission Date | May 29, 2025 |
| Acceptance Date | June 28, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 16 Issue: 30 |