Japonya, 19. yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren misyonerlerin aktif bir şekilde faaliyet gösterdikleri ülkeler arasındadır. Batılı devletlerin ve Hıristiyan kiliselerin desteklediği bu faaliyetlerin tahlilinde 20. yüzyıl başlarında bu ülkeyi ziyaret eden Türk/Tatar aktivist Abdürreşid İbrahim’in izlenimlerinin ayrı bir yeri vardır. Abdürreşid İbrahim Japonya’da bulunduğu aylarda saygın Japon dostları ile Şark birliği düşüncesini konuşmuş ve onlara İslam dini hakkında bilgiler vermiştir. Bunun yanında Hıristiyan misyonerlerin çalışmalarını inceleyerek diyalog kurduğu Japonlarla misyonerlerin faaliyetleri üzerine mütalaalarda bulunmuştur. Abdürreşid İbrahim misyonerlerin çalışmalarını samimi bulmamıştır. Onların din telkinini siyasi, iktisadi ve sosyal sebeplerle ilişkili görmüştür. Ayrıca Hıristiyanlığın Japon toplumunu ihya edemeyeceğini, aksine onlara zarar vereceğini savunmuştur. İlişkisi olduğu Japonlar da onunla benzer fikirleri paylaşmışlardır. Abdürreşid İbrahim milletçe sahip oldukları özelliklerden dolayı Japonların asıl olarak İslam’a yatkın oldukları kanaatinde idi. Hıristiyanlığın tahrif olmuş bir din olduğunu düşünmekten başka, misyonerlerin çalışma tarzından da rahatsızdı. O, Japonya’da özellikle İslam peygamberini hedef alan iddialar ve propagandalarla oluşturulmaya çalışılan Hz. Muhammed imajını düzeltmek için birtakım girişimlerde bulunmuştur. Japonya’da Hıristiyanlığın yayılışı ve Türk bir Müslüman aydının bu gelişmeler karşısındaki tutum ve yaklaşımı incelemeye değerdir. Ayrıca bu araştırma Osmanlı Devleti ile ilişkileri yakın bir dönemde başlayan ve bölgedeki siyasi dengelerin odağındaki ülkelerden biri olan Japonya’nın daha iyi tanınması bakımından mühimdir.
Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Japan is one of the countries where missionaries have been active especially since the second half of the 19th century. The impressions of Turkish/Tatar activist Abdürreşid İbrahim, who visited this country at the beginning of the 20th century, have a special place in the analysis of these activities that have been supported by Western states and Christian churches. During the months Abdürreşid İbrahim was in Japan, he talked to his esteemed Japanese friends about the idea of Eastern unity and informed them about the religion of Islam. He also examined the work of Christian missionaries and discussed their activities with the Japanese with whom he established a dialogue. Abdürreşid İbrahim did not find the missionaries’ work sincere. He observed their religious indoctrination to be related to political, economic and social reasons. He also argued that Christianity could not revive Japanese society, but would harm them. The Japanese with whom he was associated shared similar ideas with him. Abdürreşid İbrahim was of the opinion that the Japanese were predominantly inclined to Islam due to their national characteristics. Other than considering Christianity to be a distorted religion, he was also uncomfortable with the way missionaries worked. He made attempts to correct the image of the Prophet Muhammad that was attempted to be created in Japan especially through claims and propaganda targeting the Islamic prophet. The spread of Christianity in Japan and the attitude and approach of a Turkish Muslim intellectual towards these developments are worth examining. This research is also important in terms of better recognition of Japan, one of the countries at the centre of the political balances in the region, whose relations with the Ottoman Empire had started recently.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 23, 2020 |
Submission Date | September 11, 2020 |
Acceptance Date | September 18, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 2020 Sonbahar Özel Sayı I/I |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.