Osmanlı Devleti’nde defter tutma geleneği XV.yüzyıla kadar uzanmaktadır. Osmanlı arşivinde bulunan Divân-ı Hümâyûn kataloğundaki defterler, şüphesiz araştırmacılar için büyük önem arz etmektedir. Bu defter serilerinden birisi de kalebent defterleridir. Kalebent defterleri, Divân-ı Hümâyûn’dan verilen cezaların kaydının tutulduğu defterlerdir. Bu defterler, başlangıç olarak XVII.yüzyılda tutulmaya başlanmış olup, XVIII.yüzyıldan itibaren de yaygınlaşmıştır. Kalebent, sürgün, kürek, palankabent, prangabentlik gibi cezalara çarptırılan mahkumlar bu defterlere kaydedilmekteydi. Osmanlı şer’i hukuk terminolojisinde cezalar, had, kısas ve ta’zir olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. İncelediğimiz defter içerisinde yer alan kalebent, nefy (sürgün), manastır-bent ve kürek cezaları tâ’zir cezaları kapsamında değerlendirilmektedir. Ta’zir cezaları, uygulanması yöneticilerin takdirine bırakılan cezalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu cezaların uygulanmasındaki temel amaç, kamu düzenini bozan şahısların tehlikesiz hale gelmesini sağlayarak, kamu yönetimini yeniden tesis etmektir. Kalebent defterlerinde yer alan suç fiiline yönelik verilen cezalarda belli bir ceza süresi söz konusu olmadığından, ıslah-ı nefs ibaresi çerçevesinde cezalar sonlandırılmıştır. Devlet, suç işleyen şahısları denetim mekanizması altında tutarak terbiye etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, 1830-1834 yılları arasında tutulan 39 numaralı kalebent defteri içerisinde yer alan suç ve ceza türlerini saptayarak, suçluların tahliye ediliş sürecini değerlendirmektir.
Osmanlı Devleti’nde defter tutma geleneği XV.yüzyıla kadar uzanmaktadır. Osmanlı arşivinde bulunan Divân-ı Hümâyûn kataloğundaki defterler, şüphesiz araştırmacılar için büyük önem arz etmektedir. Bu defter serilerinden birisi de kalebent defterleridir. Kalebent defterleri, Divân-ı Hümâyûn’dan verilen cezaların kaydının tutulduğu defterlerdir. Bu defterler, başlangıç olarak XVII.yüzyılda tutulmaya başlanmış olup, XVIII.yüzyıldan itibaren de yaygınlaşmıştır. Kalebent, sürgün, kürek, palankabent, prangabentlik gibi cezalara çarptırılan mahkumlar bu defterlere kaydedilmekteydi. Osmanlı şer’i hukuk terminolojisinde cezalar, had, kısas ve ta’zir olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. İncelediğimiz defter içerisinde yer alan kalebent, nefy (sürgün), manastır-bent ve kürek cezaları tâ’zir cezaları kapsamında değerlendirilmektedir. Ta’zir cezaları, uygulanması yöneticilerin takdirine bırakılan cezalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu cezaların uygulanmasındaki temel amaç, kamu düzenini bozan şahısların tehlikesiz hale gelmesini sağlayarak, kamu yönetimini yeniden tesis etmektir. Kalebent defterlerinde yer alan suç fiiline yönelik verilen cezalarda belli bir ceza süresi söz konusu olmadığından, ıslah-ı nefs ibaresi çerçevesinde cezalar sonlandırılmıştır. Devlet, suç işleyen şahısları denetim mekanizması altında tutarak terbiye etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, 1830-1834 yılları arasında tutulan 39 numaralı kalebent defteri içerisinde yer alan suç ve ceza türlerini saptayarak, suçluların tahliye ediliş sürecini değerlendirmektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 20, 2022 |
Submission Date | August 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |