Sömürgecilik, on altıncı yüzyıldan itibaren
kapitalist üretim tarzının küreselleşmesiyle birlikte anılır.
Terim köken
olarak Latince “colonia” sözcüğünden türemiş olup, anayurtlarına bağlantısını koparmadan bir başka ülkede topluluk oluşturan insanlara göndermede bulunmaktadır. Günümüzde
ise yaşananlara
bağlı
olarak yeni bir ifade biçimi edinmiş ve “başka insanların toprakları ve mallarının fethedilmesi ve doğrudan
kontrolü” şeklinde tanımlanmıştır. Kontrolü elde edilen topraklarda yıkıma
toplumsal, psikolojik ve ekonomik olarak yıkıma uğratıcı süreçler işletilmiştir. Bu uygulamalar arasında değişim
topluluğu
bozmakla başlarken
süreç içerisinde
ticaret, savaş, soykırım, köleleştirme
gibi yıkıma uğratıcı
uygulamalar sömürgecilerin başvurduğu uygulamalar olmuştur. Yaşlı Şef Mışlanga adlı kısa öyküsünde Doris Lessing Britanyalı sömürgeciler
tarafından sömürülen
bir Afrika ülkesinin
panaromasını verir
ve ben ve öteki ikilemi
içinde
yaşlı şef Mışlanga
ile küçük beyaz kızın deneyimlerini anlatır. Böylelikle, sömürge deyiminin
sosyal, psikolojik ve kültürel zararlarını ortaya çıkarır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | From The Editor |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 5 Issue: 2 |