Paradise is the land of eternal happiness that Allah has prepared for His believers and righteous deeds. In the Qur’ān and the ąadīth, there is information about the nature of heaven, the blessings of heaven, food, drinks and the pleasure and entertainment to be experienced. In the Qur’ān, the descriptions of paradise and the name of paradise blessings are expressed in a representative narrative and information is given about the unknown from objects known to people around the world. There is only a similarity of name between objects in the world and objects in heaven but its nature exceeds human imagination. In the Qur’ān, the space and the blessings of paradise are described as the most beautiful places in the world, the most beautiful of the world blessings, and the things that people desire most. These metaphors should be seen as a representative description of the original. The Qur’ān promises paradises, peers, lush gardens, refreshing shades, palaces, all kinds of delicious fruit and non-drunk drinks. Sūra of Naba 33nd verse in translations and sources of commentary mostly “chest is the budded girl.” meaning is given. This has led to the understanding that the wives to be given to men in paradise are understood as new adolescent girls. Considering the beautiful-looking, honorable meaning of the word kewāŅiba in the verse, the meaning of the word atrābā peers. İt is more appropriate to interpret this verse as beautiful-looking, honorable and peer-to-peer.
Cennet, Allah’ın iman eden ve sâlih amel işleyen kullarına mükâfat olarak hazırladığı ebedî mutluluk yurdudur. Kur’ân’da ve hadis-i şeriflerde, cennetin mahiyeti, cennet nimetleri, yiyecekler, içecekler ve yaşanacak müreffeh bir hayata dair bilgiler yer almaktadır. Kur’ân’da cennet tasvirleri ve cennet nimetlerinin adı, temsilî bir anlatımla ifade edilmekte, dünyada insanlar tarafından bilinen nesnelerden hareketle bilinmeyen âlem (gayb) hakkında bilgi verilmektedir. Dünyadaki nesnelerle cennetteki nesneler arasında sadece isim benzerliği vardır. Mahiyeti ise insan tasavvurunu aşmaktadır. Kur’ân’da mekân olarak cennet ve cennet nimetleri, dünyadaki en güzel yerlere, dünya nimetlerinin en güzeline ve insanların en çok arzuladığı şeylere benzetilerek tarif edilmiştir. Müteşabihattan olan bu anlatımı, hakikatin, temsilî bir tasviri olarak görmek gerekir. Kur’ân’da cennetliklere, yaşıt eşler, yemyeşil bahçeler, ferahlatıcı gölgelikler, saraylar, her türlü lezzetli meyveler, sarhoş etmeyen içkiler vaat edilmektedir. Nebe Sûresi 33. âyete meallerde ve tefsir kaynaklarında çoğunlukla “göğsü tomurcuklanmış kız” anlamı verilmiştir. Bu da cennette erkeklere verilecek eşlerin yeni ergenlik çağındaki kızlar şeklinde anlaşılmasına yol açmıştır. Ancak âyette yer alan kevâiŅb kelimesinin güzel görünümlü, şerefli, etrâb kelimesinin de “yaşıt eşler” şeklindeki anlamı dikkate alındığında söz konusu âyeti “güzel görünümlü, şerefli, yaşıt eşler” şeklinde anlamlandırmak daha uygun düşmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 2 |