Feministlere göre Uluslararası İlişkiler disiplini mas kulen düşünce yapısına uygun olarak şekillenmiştir. Uluslararası ilişkilerin teorisinde, yapısında ve pratiğinde feminen etkilerin yeterince görülmediği söylenebilir. Kadınların hem toplumsal yaşamın hem de devletlerarasındaki ilişkilerin önemli bir aktörü olduğu düşünülürse kadının bu alanlarda olmayışı önemli eksiklik olarak nitelenebilir. Bunun kaynağında ise toplumsal cinsiyet eşitsizliği bulunmaktadır. Uluslararası ilişkilerin ataerkil egemenlik alanı olmadığı ve uluslararası sistemin cinsiyet eşitliği çerçevesinde tanımlanması gerektiği öne sürülmektedir. Dolaysıyla uluslararası ilişkilerde kadının yeri ve güç kavramı önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu makalede feminizm kavramının tarihsel dönüşümü, uluslararası ilişkilerin ataerkil düşünce yapısı, uluslararası ilişkilere feminist yaklaşımlar ve uluslararası ilişkilerin alt disiplinini oluşturan kavramlarla feminizmin güç kavramına yaklaşımı ele alınacaktır.
According to feminists, the International Relations discipline has been formed in accordance with the masculine mindset. One can claim that feminine effects are not observed widely enough in the theory, structure and practice of international relations. Considering that women are an important actor in both social life and inter-state relations, the absence of women in these areas can be considered as an important deficiency. There lies social gender inequality beneath this fact. It is being claimed that international relations is not a patriarchal domain and that the international system should be defined within the framework of gender equality. Therefore, the place of women and the concept of power in international relations emerges as an important problem. In this article the historical transformation of the concept of feminism, the patriarchal mindset of international relations, feminist approaches to international relations and feminism's approach to the concept of power with the concepts constituting the sub-discipline of international relations will be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 4, 2021 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 9 Issue: 18 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.