It was decided by Sultan Abdülhamid I to send an envoy to Iran to inform about his accession to the throne (1774), the conclusion of the long Ottoman-Russian war (1768-1774) with the Treaty of Küçük Kaynarca, and to confirm the Treaty of Kerden signed between the Ottomans and Iran during the reign of Nadir Shah (1736-1746). Despite these apparent reasons, in reality, Sünbülzâde Mehmed Vehbi, one of the famous poets of the period, was sent as an envoy to Shiraz in order to reveal the real intentions of Karim Khan Zand, the Regent of Iran, who was in the process of gathering troops and considering the possibility of an attack on Baghdad and Basra, and to eliminate this intention through mutual goodwill. Vehbi Efendi, one of the Imperial Court hacegans who was known as the Sultan of Poets of the period, who proved himself with the eulogies and histories he wrote, and who was fluent in Persian, was appointed as envoy and traveled to Shiraz in 1775. In this study, the purpose of Sünbülzâde's ambassadorial mission, which has been misrepresented in the literature, will be evaluated through Abdülhamid I's decree and Ottoman chronicles, and then Vehbî Efendi's five and a half month long ambassadorship to Iran, including his journey from Baghdad to Shiraz, the reception of the Ottoman ambassadorial delegation, his political meetings with Karim Khan Zend and other state officials in Iran, and the political account in which he describes his observations will be discussed. With this article, the details of Vehbî Efendi's ambassadorship to Iran, which have not been published until now, will be revealed and the points that remain in the dark will be illuminated. The publication of this account, which emerged as a result of the first official contact with the Zand Dynasty that seized power in Iran in the second half of the eighteenth century, will make an important contribution to the history of diplomacy between the Ottoman Empire and Iran.
Sultan I. Abdülhamid'in cülusu (1774), uzun zamandır devam eden Osmanlı-Rus (1768-1774) Savaşı'nın Küçük Kaynarca Antlaşması ile neticelendiğinin bildirilmesi ve iki taraf arasında Nadir Şah (1736-1746) zamanında imzalanan Kerden Antlaşması'nın teyidi için İran'a bir elçi gönderilmesine karar verilmişti. Görünür bir neden olan bu maddelere karşın gerçekte asker tedarikinde bulunan ve Bağdad ile Basra'ya yönelik saldırı teşebbüsü ihtimali göz önünde tutulan İran Şâh Vekili Kerim Han Zend'in gerçek niyetinin ortaya çıkarılması ve bu niyetinin karşılıklı iyi geçinerek izale edilmesi için dönemin Sultanü'ş-Şuarası olarak anılan, yazdığı kaside ve tarihlerle kendini kanıtlayan, iyi derecede Farsça bilen Divân-ı hümâyûn hâcegânlarından Vehbî Efendi, İran'a elçi olarak görevlendirilmiş ve 1775 yılında Şiraz'a gitmiştir. Bu çalışmada Sünbülzâde'nin literatüre hatalı aksettirilen elçilik görevinin amacı, I. Abdülhamid'in fermanı ve Osmanlı kronikleri üzerinden değerlendirildikten sonra Vehbî Efendi'nin beş buçuk ay süren İran sefaretindeki Bağdad'dan Şiraz'a olan yolculuğu, Osmanlı elçilik heyetinin karşılanması, İran'da Kerim Han Zend ve diğer devlet ricali ile yaptığı siyasi görüşmeleri ve gözlemlerini anlattığı Sefaret Takrîr'i ele alınacaktır. Bu makale ile bu zamana kadar yayımlanmayan Vehbî Efendi'nin İran elçiliğini konu edinen Sefâret Takrîri ile onun İran elçiliğinin detayları ortaya konularak karanlıkta kalan noktalar aydınlatılmaya çalışılacaktır. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında İran coğrafyasında iktidarı ele geçiren Zend Hanedanı ile ilk defa kuruluan resmî temas neticesinde ortaya çıkan bu Takrîr'in yayımlanması ile Osmanlı ve İran devletleri arasındaki diplomasi tarihine önemli bir katkı sunulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 28, 2023 |
Submission Date | March 13, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 11 Issue: 1 |
e-ISSN: 2148-5232