The gradual impairment of functions of kidneys, having a great vital importance, causes various problems in a number of organs and systems. Since skin and mucosa symptoms among them become apparent in the late period, the diagnostic values are low; however, they are important as they cause some disorders and impair the life quality of patients. The pruritus, which is observed in the end-stage renal failure, is known as the uremic pruritus. Itching prevalence in hemodialysis patients is one of the most common and disturbing symptoms of the end-stage renal failure, even though it has decreased in recent years. Even if the pruritus is not hazardous alone, it causes physical and mental fatigue, insomnia, chronic fatigue, social isolation, anger-anxiety-depression in many patients and a decrease in the self esteem, self care ability and life quality.
The reasons of the uremic pruritus have not exactly been understood today and the pathophysiological basis of the uremic pruritus is expected to be enlightened in many patients. Just like in other diseases whose etiology cannot precisely be enlightened, there is no explicit and efficient treatment method in uremic pruritus, as well. The use of essential oils, which are extracted from herbal sources and concentrated, for their therapeutic effects is defined as aromatherapy. The nursing practices use the topical practice methods of aromatherapy. This obscurity in the treatment of pruritus has enabled the use of various complementary and alternative treatment methods and aromatherapy has become one of these treatment methods.
This review gives information about the efficiency of aromatherapy on controlling the uremic itching in hemodialysis patients.
Yaşamsal önemi çok büyük olan böbreklerin işlevlerinin gittikçe bozulması, birçok organ ve sistemde değişik sorunlara yol açar. Bunlar içinde deri ve mukoza belirtileri oldukça geç dönemde belirgin hale geldiklerinden tanı değerleri azdır; ancak oluşturdukları rahatsızlıklar ve hastaların yaşam kalitelerini bozmaları nedeniyle önem taşırlar. Son dönem böbrek yetmezliğindeki kaşıntı üremik kaşıntı olarak bilinir. Hemodiyaliz hastalarında kaşıntı prevelansı son yıllarda azalmasına rağmen kaşıntı son dönem böbrek yetmezliğinin en yaygın ve rahatsız edici semptomlarından biri olmaya devam etmektedir. Kaşıntı tek başına tehlikeli olmasa bile çoğu hastada fiziksel ve zihinsel yorgunluğa, uykusuzluğa, kronik yorgunluğa, sosyal izolasyona, öfke-anksiyete-depresyona ve benlik saygısında, öz bakım gücünde ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olmaktadır.
Günümüzde üremik kaşıntının nedenleri kesin olarak anlaşılmamıştır ve üremik kaşıntının patofizyolojik temeli birçok hastada aydınlatılmayı beklemektedir. Etyolojisi tam olarak aydınlatılamayan diğer hastalıklarda olduğu gibi üremik kaşıntıda da kesin ve etkin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kaşıntının tedavisindeki bu belirsizlik çeşitli tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinin kullanılmasına kapı aralamış ve aromaterapide bu tedavi yöntemlerinden birisi olmuştur. Bitkisel kaynaklardan çıkarılmış, konsantre edilmiş esansiyel yağların terapötik etkileri için kullanılması aromaterapi olarak tanımlanmaktadır. Hemşirelik uygulamalarında, aromaterapinin topikal yolla uygulanma şekilleri kullanılmaktadır.
Bu derlemede, hemodiyaliz hastalarında üremik kaşıntının kontrol altına alınmasında aromaterapinin etkinliğine ilişkin bilgiler verilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 3 Sayı: 1 |