Today, the
overwhelming wave of refugees is a problem experienced by Turkey as well as the
wider world. By now a busy route of immigration, Turkey became the scene of the
largest and most rapid mobility of refugees in the Republic era, as the Syrian
Civil War began and intensified. According to official figures, there are
around 3.5 million Syrian refugees in Turkey. That figure is not distributed
homogenously throughout the country, and is mostly clustered in the cities
closer to the Syrian border, and in metropolises. Indeed, one can even speak of
a concentration in specific neighborhoods of such cities. Such a state of
affairs was not conducive -to say the least- to the adaptation of the refugees,
and their integration with the local population, for the refugees bring their
own culture, behavior patterns, life styles, ideologies, religions, languages,
and life-long habits wherever they go. The areas receiving the refugees, in
turn, have their own and distinct socio-cultural patterns. Therefore,
immigration also refers to the meeting of distinct economic, socio-cultural,
and ideological patterns of two distinct areas, in just one. This, in turn, plays a positive or negative
part on the cultural, economic, and social integration of the two cultures,
with reference to the level of similarity or difference thereof. The present study
is based on a survey carried out with 240 refugees in the city of Gaziantep,
which hosts approximately 10% of the refugees in Turkey. The survey was
directed towards individuals in the 15-34 age group, which may arguably be the
group with the highest potential for resistance towards adaptation in Turkey.
The survey results were analyzed both with respect to specific groups based on
gender, age, race, level of education, and profession, as well as in general.
The ultimate aim was to shed light on the perceived obstacles before the social
integration of Syrian refugees. The findings shed light on a detailed
discussion on the problems of cultural integration Syrian refugees suffered in
the city of Gaziantep.
Syrian refugees Integration City of Gaziantep Turkey Adaptation
Günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de
en önemli problemlerinden birisi yaşanan yoğun göçlerdir. Tarih boyunca çeşitli
dönemlerde yoğun göçlere sahne olan Türkiye, Suriye iç savaşının başlamasıyla
beraber cumhuriyet tarihinin en yoğun ve hızlı göç hareketine ev sahipliği
yapmıştır. Resmi rakamlarla, Türkiye’deki Suriyeli göçmen sayısı 3,5 milyon
civarında olup Türkiye geneline homojen dağılmamış büyük oranda Suriye sınırındaki
şehirler ile büyük metropollerde kümelenmiştir. Hatta bu şehirlerde bile belirli
mahallelerde toplanmışlardır. Bu durum başta entegrasyon olmak üzere
sığınmacıların adaptasyonu ve yerel halkla bütünleşmesini engellemiştir. Çünkü
göçmenler göç ettikleri yerlere kendi kültür, davranış kalıpları, yaşam
biçimleri, ideolojileri, dinleri, dilleri ve yaşam boyu edindikleri
alışkanlıklarını da taşırlar. Göç edilen alanda ise farklı sosyal-kültürel
yaşam kalıpları mevcuttur. Dolaysıyla göç farklı iki mekânın ekonomik,
sosyo-kültürel ve ideolojik kalıplarının tek bir mekân içinde buluşmasını da
ifade eder. Bu durum bu farklı iki
kültürün birbirine benzerliği veya farklılığı oranında kültürel, ekonomik ve
sosyal entegrasyonu olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Bu çalışmada
Türkiye’deki sığınmacıların yaklaşık % 10’una ev sahipliği yapan Gaziantep
şehrinde 240 sığınmacıya anket uygulanmıştır. Anketler, Türkiye’de adaptasyona
en fazla direnç gösterebilecek olan 15-34 yaş aralığındaki bireyler ile
yapılmıştır. Yapılan anketlerden cinsiyet, yaş, ırk, eğitim düzeyi ile meslek
grubuna ait özel ve ankete katılanların tamamını kapsayan genel görüşler
belirlenmiştir. Böylece anket sonuçları ile Suriyeli sığınmacıların toplumsal
entegrasyonunun önündeki algı engeli tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu tespitler
doğrultusunda Gaziantep şehri örneğinde Suriyeli sığınmacıların kültürel
entegrasyon problemleri detaylı olarak tartışılmıştır
Suriyeli sığınmacılar Entegrasyon Gaziantep şehri Türkiye Adaptasyon
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Coğrafya |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |