Giriş: Bu çalışmada, etodolak, naproksen sodyum ve diklofenak potasyumun gömülü yirmi yaş dişi cerrahisi sonrası fasiyal şişlik üzerine etkilerinin objektif (Ultrasonografi, USG) ve subjektif (Visual Analog Skala, VAS) yöntemlerle ölçümlerinin karşılaştırılması planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma randomize ve çift kör olarak kemik retansiyonu gömülü alt çene yirmi yaş dişleri olan 42 hasta üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada etodolak, naproksen ve diklofenak potasyum şeklinde rastgele 3 grup oluşturulmuştur. Gömülü yirmi yaş dişleri lokal anestezi altında çekilmiştir. Fasiyal şişlik preoperatif, postoperatif 2. ve 7. günlerde USG ve VAS ile sırasıyla değerlendirilmiştir. Bulgular: Fasiyal şişliğe ilişkin olarak ilaçlar arasında postoperatif 2. günde fark saptanmış olup ultrasonografik ölçümlere göre diklofenak potasyum>naproksen sodyum>etodolak şeklinde saptanıp bu ilişki istatistikî olarak da anlamlıdır. Fasiyal şişlik VAS bulgularında ise bu sıralama diklofenakpoatasyum>naproksen sodyum= etodolak şeklinde tespit edilip bu fark istatistiksel olarak ta anlamlı bulunmuştur. Fasiyal şişlik VAS verilerinin, ödem USG verileri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Sonuç: Yirmiyaş dişi ameliyatı sonrasında fasiyal şişlikazaltılmasında diklofenak potasyumun diğerlerine göre daha etkili olduğu görülmüştür. Bunun yanında fasiyal şişliğin değerlendirilmesinde objektif bir yöntem olan ultrasonografi ile birlikte VAS verilerinin ultrasonografi ile uyumlu olması nedeniyle fasiyal şişlik değerlendirilmesinde VAS’ıngüvenilir bir metot olduğu sonucuna varılmıştır.
Fasiyal şişlik Ultrasonografi VAS NSAİİ Gömülü yirmi yaş dişi
Introduction: In this study, the
comparison of objective (Ultrasonography,
USG) and subjective measurements of
effectiveness of etodolac, naproxen sodium
and diclofenac potassium on facial
swelling have been planned following third
molar surgery.
Material and Methods: The study is
included 42 patients with impacted third
molars with bone retantion and planned
randomised and double-blinded.
Systemically asymptomathic, young, and
having in same difficulty extractions
individuals were selection criteria of the
study. In the study patients were randomly
divided in 3 groups as etodolac, naproxen
sodium and diclofenac potassium.
Impacted third molars surgically extracted
under local anaesthesia. Facial swelling
was examined by ultrasonographically and
VAS at pre and post operatively 2nd and
7th days respectively. Collected data
evaluated statistically with SPSS 15.0
package programme.
Results: As regards facial swelling, the
difference was determined between the
drugs according to the ultrasonographical
measurements that the swelling values in
postoperative second day were diclofenac
potassium>etodolac>naproxen sodium.
The statistically relation was significant
(p<0.05). VAS results of swelling,
diclofenac sodium was higher than other
two drug groups while they were same.
The difference was statistically significant.
It has seen that the VAS swelling values
were compatible with the USG swelling
values.
Conclusion: Diclofenac potassium more
effective for reducing the facial swelling
following the third molar surgery than the
others. Besides that with being an objective
method of ultrasonography for evaluation
of swelling, VAS data has shown the
compatible with ultrasonography result
hence it has been concluded that VAS was
the reliable method for evaluation
swelling.
Facial swelling Ultrasonography VAS NSAII Impacted third molar surgery
Diğer ID | JA26AD93HM |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 7 Sayı: 3 |
-