Objective: The aim of this study is to evaluate the preoperative clinical indications and postoperative histopathological diagnoses of hysterectomy operations performed for benign indications.
Methods The preoperative clinical indications and postoperative histopathological diagnoses of 167 patients who underwent hysterectomy with benign indications in state hospitals in the province of Tokat between January 2019 and January 2021 were evaluated retrospectively.
Results: The mean age of the patients was 48 (min: 37, max: 73) years. Preoperative hysterectomy indications; leiomyoma 64 cases (38.2%), dysfunctional uterine bleeding 60 cases (36%), endometrial hyperplasia 26 cases (15.6%), uterine prolapse 10 cases (6%), and chronic pelvic pain 7 cases (4.2%) ) was determined. The distribution of histopathological diagnoses of hysterectomy materials is leiomyoma 70 cases (42%), hyperplasia 30 cases (18%), polyp 27 cases (16%), atrophy 17 cases (10.2%), adenomoiosis 13 cases (7.8%), and secretory changes occurred in 10 cases (6%).
Conclusion: In patients undergoing hysterectomy due to benign indication, leiomyoma is the most common postoperative histopathological diagnosis. Endometrial hyperplasia and polyps are among the other common causes. Treatment and follow-up are important because endometrial hyperplasia is percursor for malignancy at different rates.
Amaç: Bu çalışmadaki amaç benign endikasyon kaynaklı yapılan histerektomi operasyonlarının preoperatif klinik endikasyonları ile postoperastif histopatolojik tanılarının değerlendirimesi
Gereç ve Yöntem: Ocak 2019 ve Ocak 2021 yılları içerisinde Tokat ilinde devlet hastanelerinde benign endikasyonla kaynaklı histerektomi operasyonu uygulanan 167 hastanın, preopretaif klinik endikasyonları ve postoperatif histopatolojik tanıları retrospektif olarak değelendirildi.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 48 (min: 37, max:73) olarak bulunmuştur. Preoperatif histerektomi endikasyonları; leiomiyoma 64 olgu (% 38,2), disfonksiyonel uterin kanama 60 olgu (%36), endometriyal hiperplazi 26 olgu (%15,6), uterin prolapsus 10 olgu (%6) ve kronik pelvik ağrı 7 olgu (%4,2) olarak saptanmıştır. Histerektomi materyallerinin histopatolojik tanılaranın dağılımı ise leiomiyom 70 olgu (%42), hiperplazi 30 olgu (%18), polip 27 olgu (%16), atrofi 17 olgu (%10,2), adenomoyozis 13 olgu (%7,8) ve sekretuar değişiklikler 10 olgu (%6) şeklinde olmuştur.
Sonuç: Benign endikasyon nedeniyle histerektomi uygulanan hastalarda postoperastif histopatolojik tanılarda karşımıza en sık leiomiyoma çıkmaktadır. Endometriyal hiperplazi ve polip de diğer sık nedenler arasındadır. Endometriyal hiperplazilerin malignite için farklı oranlarda perkürsör olmaları nedeniyle tedavi ve takipleri önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 13 Sayı: 2 |
-