II. Dünya Savaşı sonuçları itibariyle 20. yüzyılın en önemli olaylarından biri olmuştur. Savaşın yıkıcı etkisi, başta Almanya olmak üzere hemen bütün Avrupa şehirlerinde kendini göstermiştir. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği savaşta savaşan tarafların tamamı zarar görmüştür. Bununla birlikte II. Dünya Savaşı sadece yıkıcı etkisiyle değil, aynı zamanda savaş sonrasının uluslararası ilişkiler alanında neden olduğu köklü değişiklikler bakımından da büyük önem taşımaktadır. Savaştan hemen sonra uluslararası ilişkiler ideolojik temelde yeniden düzenlenerek bir yanda ABD’nin başını çektiği kapitalist devletler ile diğer yanda Sovyetler Birliği’nin başını çektiği komünist devletler arasında yürütülen ve Soğuk Savaş adı verilen bir mücadele alanına dönüşmüştür. Savaştan sonra Sovyetler Birliği’nin komünizmi tüm dünyada hâkim kılma eğilimi ve bu çerçevede yürüttüğü yayılmacı politika başta Batılı kapitalist devletler olmak üzere ABD’yi derin bir endişeye sevk etmiştir. Bu nedenle ABD tarafından başlatılan komünizmle mücadele kısa sürede tüm dünyada karşılık bulacak bu arada Sovyet komünizminin yakın tehdidi altında bulunan bölgelerde ABD’nin de teşviki ve telkiniyle önemli gelişmelere neden olacaktır. Bu çerçevede komünizm tehlikesiyle doğrudan yüzleşmek zorunda kalan Balkanlar, Türkiye ve Orta Doğu gibi stratejik açıdan önemli coğrafyalarda güvenlik ve savunma sorunu bu bölgelerdeki devletlerin bazı işbirliği çabaları içine girmelerine zemin hazırlayacaktır. Bu kapsamda Türkiye Sovyet komünizminin yakın tehdidi altında bulunan ve bundan dolayı savaş sonrasında ABD’nin başını çektiği Batı bloğu yanında tavır koyan bir ülke olarak 1952 yılında NATO’ya üye olduktan sonra komünizm karşısında bir güvenlik ve savunma alanı oluşturma gayretlerine girmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin yoğun çaba ve gayretleri sonucunda Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında önce 28 Şubat 1953’te Balkan Paktı kurulmuş ve hemen bir yıl sonra da 9 Ağustos 1954 tarihinde yine Türkiye’nin çabalarıyla bu pakt Balkan İttifakı ile bir askerî savunma antlaşmasına dönüştürülerek komünizm tehlikesine karşı Türkiye’nin öncülüğünde önemli bir işbirliği gerçekleştirilmiştir.
The Second World War, with regard to its consequences, was one of the most important developments of the 20th century. The devastating effect of the war manifested itself in almost all European cities, particularly in Germany. Millions lost their lives in this war and all belligerents suffered from it. On the other hand, the Second World War is of great importance not only for the destruction it caused but also for the radical changes it brought along in the international relations. Immediately after the war, international relations were rearranged on an ideological basis. Consequently, international relations turned into a confrontation zone where capitalist states led by the United States and communist states led by the Soviet Union clashed. The Soviet efforts to spread communism worldwide and the policies it pursued to this end caused a deep concern in the capitalist states, primarily in the USA. Therefore, the struggle against communism initiated by the USA shortly grew worldwide and resulted in significant developments in regions close to the communism sphere thanks to the American incentive. Thus, the security and defense problem in strategically important regions such as the Balkans, the Middle East and Turkey necessitated the search for cooperation. In this regard, Turkey, as a state located close to the communism threat, took its position by the Western Powers led by the USA and became a member of the NATO in 1952. Accordingly, Turkey initiated its efforts to build a security and defense zone against communism. As a result, thanks to the intense efforts of Turkey, the Balkan Pact was formed on 28 February 1953 with the participation of Turkey, Greece and Yugoslavia. One year later, the pact was transformed into the Balkan Alliance, a military defense treaty, on 9 August 1954 as a result of Turkish efforts, establishing an important cooperation against the communist threat.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2021 |
Submission Date | January 10, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 17 Issue: 37 |