Kefalet sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu m. 581 hükmünde, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa
etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Kefilin
kefalet sözleşmesinden doğan bu borcu fer’i nitelikte bir borçtur. Bunun anlamı, kefilin kefalet sözleşmesinden
kaynaklanan yükümlülüğünün her zaman geçerli bir esas borcun varlığını gerektirmesidir. Buna karşılık, TBK m.
582/2 hükmü ile, ilk bakışta fer’ilik ilkesinin istisnası gibi görünen, borçlunun sorumlu olmadığı veya
zamanaşımına uğramış bir borç için kefil olunması durumu ele alınmıştır. Bununla birlikte, TBK m. 582/2
hükmünün belirli noktalarda fer’ilik ilkesinin uygulanmayacağı bir sözleşme tipini esas almakta olduğu da öğretide
ileri sürülmektedir. Çalışmamızda, genel olarak kefalet sözleşmesinin fer’ilik niteliği ele alındıktan sonra, TBK
m. 582/2 hükmünün getirdiği düzenleme, uygulanma şartları ve uygulanmasının doğuracağı sonuçlarla birlikte,
öğretide ileri sürülen görüşlere de değinilerek değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |