Tarihi süreç boyunca değişik nedenlerle meydana gelen zorunlu göç çok boyutlu bir olgudur. Zorunlu göçün birçok (hukuksal, sosyo-ekonomik ve politik) sonuçlarının yanı sıra kültürel sonuçları da vardır. Bu anlamda kimlik boyutu, zorunlu göçün değişmeyen bir niteliğidir. Gidilen yerlerdeki hâkim gruplardan etkilenen göçmenler, aynı zamanda gittikleri yerler üzerinde değişik düzeylerde ve şekillerde etkide de bulunurlar. Çalışmamızda, zorunlu göç sonucu Ceylanpınar’a yerleştirilen Afgan/Özbek göçmenlerinin ilçe halkıyla ilişkileri, kimliklerini koruma ve kültürel yeniden inşa süreçlerianaliz edilmiştir. Yerli ce mülteci iki grubun kolay kaynaş(a)madığı, diğer bir ifadeyle kaynaşma-bütünleşme yönünde iki tarafın da istekli davranmadığı saptanmıştır. Yerlilerden “farklı” ve “yabancı” oldukları inancının mültecileri içine kapatırken sosyal bütünleşmeyi de engelleyici rol oynamıştır
Forced immigration, which seemed to have taken place due to different reasons and in various forms throughout the histority of humanity, is a multifaceted phenomenon. Beside its legal, socioeconomic and political consequences, it most probably has cultural consequences, too. Identity problem, with differing views and policies about how to handle it, is a permanent feature of forced immigration. The immigrants are not only affected by the dominant groups in the new homeland but also affect the new homeland at different level sand in different forms. After their forced immigration, the Afghani-Ozbeks were allocated to Ceylanpinarcity of Sanliurfa Governate. This study will focus on their reliationship with the city folk vis-a-vis the process of preserving and rebuilding their identity and how and at what level their integration or membership was realized with them. In conclusion, it was observed that both of these two groups, neither of which explicitly rejected the other, did not willingly opted for integration and unification. The belief of “distinctiveness” and “foreignness”, coupled with a strong emphasis on membership, made the immigrants introvert, while the bold border lines drawn between the “other” precluded the social integration of the two groups.
Other ID | JA28NV93PN |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 28 Issue: 28 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.