Biz ile öteki ayrımını belirginleştiren edebi eserlerin propaganda amaçlı kullanımı özellikle savaş gibi milli seferberlik hallerinde artmaktadır. Edebiyatın söz konusu işlevi psikolojik kitlelerin birliğini sağlayıp sürdürerek grup bilincinin oluşmasını, ulus devletin hayal edilmesini ve seferberlik hallerinin başarıya ulaşmasını mümkün kılar. Milli Mücadele döneminde üretilen edebi eserlerde de benzer yaklaşım söz konusudur. Kurtuluş Savaşı devam ederken öyküler kaleme alan Ömer Seyfettin, milletin tarihine milliyetçi şekilde yaklaşıp toplumu milli iradeye ikna etmek isteyerek vatanın bütünlüğünü tehdit eden düşmanları görünür kılmaya yönelen bir entelektüel hareket içindedir. Dönemin edebi metinlerinde işgal ve isyanlar sebebiyle imparatorluk bakış açısı etkisini yitirir; tam anlamıyla ulus devlet temelli bakış açısı hâkim olur. Bir tezin savunuculuğunu üstlenen öyküleriyle Ömer Seyfettin, yaşananların Türk ve dünya kamuoyuna duyurulması için ikili karşıtlıklar oluşturur, mutlak ayrımlarla karakterleri ve olayları kurgular, metinlerin inandırıcılığının artması için gerçek olay, kişi ve kurumlara göndermeler yapar, anlatılanların gerçek hayatta yaşandığına dair notlar ekler. Böylece Kurtuluş Savaşı döneminin atmosferi Ömer Seyfettin öyküleri aracılığıyla görünür kılınır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 1 - Özel Sayı |