Abstract
Osmanlı Devleti’nin en kritik yüzyılı kabul edilen 19. yüzyılda Batılılaşma hareketi iyiden iyiye kendini göstermiş ve Tanzimat Dönemi ile birlikte Osmanlı Devleti yüzünü artık Batı’ya dönmüştür. Avrupa’ya eğitim amacıyla gönderilen gençler orada Batı’nın sadece bilimini değil edebiyatını, kültürünü, sanatını ve sosyal hayatını da zihinlerine kaydetmiştir. Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu çıkmaza dair kafa yoran, halkın bilgi ve görgü seviyesinin artmasını arzulayan bu gençler, ülkelerine döndüklerinde Avrupa’da gördükleri yenilikleri, gelişmeleri ve değişimleri halka anlatma yolunu seçmişlerdir. Bu noktada gazeteler önemli bir araç olarak görülmüş ve ülkede gazetecilik faaliyetleri yaygınlaşmaya başlamıştır.