The verses in the Qur’an are described in two ways: Muhkam (clear) and Mutashabih (allegorical). Muhkam verses are considered to be those whose meanings are so clear that no other meaning can be assigned to them, while Mutashabih verses are those that cannot be understood by everyone. Al-Huruf al- Muqattaa among primary ones of some surahs are, by general belief, among the Mutashabih verses. Mutashabih verses, according to most exegetes and Islamic scholars, embody the secrets between Allah and His Prophet. Nevertheless, both exegetes and scholars have tried to interpret and make sense of al-Huruf al-Muqattaa in several ways. One of these verses is the “Taha” (ٰٰط ٰه ) letters at the beginning of the Surah Taha. Taha letters have been interpreted in several different ways, taking into account the verses that succeed them or based on the condition of the Prophet Muhammad. In addition, there has also been a hadith (collection of sayings and teachings of Prophet Muhammad) which claims that the verse “Taha” is the name of the Messenger of Allah. Referring to that hadith, researchers have observed that the name “Taha” appears in the Dîvâns of the classical Turkish literature and some Naat and Mawlid (observance of the birthday of Prophet Muhammad is reported to have been born) texts. However, in the search of around 1000 dîvân, researchers have not yet come across any use of “Taha” as a radif, except the dîvân by Ali Amiri Efendi. However, the dîvân by Ali Amiri Efendi, one of the representatives of the last period who was nourished by the tradition of classical Turkish poetry, contains two poems with “Taha” radif along with the couplets in which the name “Taha” appears independently. This article draws attention to the related couplets and poems by Ali Amiri and analyses the frameworks in which he discussed the name “Taha” along the lines of the tradition of classical Turkish poetry.
Qur’an Mutashabih Verses al-Huruf al-Muqattaa Taha Dîvân by Ali Amiri
Kur’ân-ı Kerîm’de âyetler, muhkem ve müteşâbih olmak üzere iki şekilde tavsif edilir. Muhkem âyetler, manasında tereddüt bulunmayan, açık âyetler olarak kabul edilirken müteşâbih âyetler, manası herkesçe anlaşılamayacak âyetler nevindendir. Bazı sûrelerin başında bulunan hurûf-ı mukattaalar, genel kanaate göre müteşâbih âyetler arasındadır. Müteşâbih âyetler, anlaşılması herkesçe mümkün olmayan, çoğu müfessir ve mutasavvıfa göre, Allah ve Resûl’ü arasındaki sırları ihtiva eder. Bununla birlikte, gerek müfessirler gerekse mutasavvıflar, hurûf-ı mukattaaları çeşitli şekillerde tevil etmiş, anlamlandırmaya çalışmışlardır. Bu âyetlerden biri, Tâhâ sûresinin başı olan “Tâhâ” harfleridir. Tâhâ harfleri, kendisinden sonra gelen âyetler dikkate alınarak veya Resulullah’ın durumuna istinaden birkaç farklı şekilde tevil edilmiştir. Bununla birlikte, “Tâhâ” âyetinin Resulullah’ın ismi olduğuna dâir bir hadisin varlığından da söz edilir. Var olduğu söylenen bu hadise istinaden, klasik Türk edebiyatı divanlarında, bazı na’t ve mevlid metinlerinde “Tâhâ” isminin kullanıldığı gözlemlenmiştir. Ancak, yapılan araştırmada, klasik Türk edebiyatı divanlarında, Tâhâ âyetinin redif olarak kullanıldığına şimdilik rastlanmamıştır. Klasik Türk şiiri geleneğinden beslenmiş, son dönem temsilcilerinden Ali Emîrî Efendi’nin divanında ise, Tâhâ isminin müstakil olarak yer aldığı beyitlere ilaveten Tâhâ redifli iki gazel görülmüştür. Bu yazıda, Ali Emîrî’nin ilgili beyit ve gazellerine dikkat çekilerek “Tâhâ” ismini gelenek çizgisinde ve hangi çerçevelerde ele aldığı incelenecektir.
Kur’ân-ı Kerîm müteşâbih âyetler hurûf-ı mukatta Tâhâ Ali Emîrî Dîvânı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.