Gaius Iulius Caesar (100-44 BC) was sent to the Bithynian court during the siege of Mytilenae in 81 BC, by Marcus Minucius Thermus, the proconsul of the Province of Asia, in order to obtain a flect from Nicomedes IV, the King of Bithynia and an ally of Rome, to ensure his support for the siege. As Caesar´s father was appointed as the proconsul to this province ten years ago, family name was known to the people of the procince and for this reason, important Relations established with the notable men of the province was bequested to the young man. Reportedly, quickly achieving to rank among Thermus´ contubernales, in order to honourably complete his first military mission abroad, Caesar went to the court of the old king Nicomedes IV, who was also familiar with his father. The young man, being welcomed warmly by Nicomedes, unfortunately spent much more time in the court of Bithynia in order the fulfill the order that were given to him. Caesar was too young, his life experince was few due to his flamenship; probably he was experiencing the world and the life of the kings who were familiar with the Greek culture for the first time. In addition to these, Caesar returned to Bithynia to take care of the affairs of one of his old slave and afterwards during a trial in which he legally represented Nicomedes´s daughter Nysa, he delivered an impressive speech that mentions the debt he owed to Bithynian king. Mytilenae was besieged and in the end captured by assault. Caesar who was nineteen years old at that time, was venerated after the battle and awarded with the corona civica which was traditionally given to those who risk their lives in order to save the life of a citizens. However, unfortunately for Caesar, being sent to Bithynian court by the propreator, immediately before he assault on Mytilenae and his seemingly long sojourn at Nicomedes´ Company caused to spread of rumors that he was the lover of the king. His return to Bithynia after a while and defending Nicomedes´s daughter with an impressive oratory at a later date, reinforced the rumours. As a result, this scandal followed about Caesar through his life, and unfortunately for him, despite his successes in legislation, Politics, oratory and literatüre, he never got rid of the humiliations of his rivals. This study is an attempt to a reconsideration on Caesar, it will Review the diversity among the classical and modern biographers on the topic at hand, at the light of Caesar´s private life (sexual affairs) and even of personal appearence. In other words, it will try to explain whether Caesar was the Queen of Bithynia or Caesar as always.
Gaius Iulius Caesar (İÖ 100-44), İÖ 81 yılındaki Mytilenae (bugünkü Midilli) kuşatması sırasında Roma´nın müttefiki olan Bithynia kralı IV. Nicomedes´ten kuşatmayı desteklemesi için bir savaş gemisi filosu almak amacıyla Asia Eyalet Valisi Marcus Minucius Thermus tarafından Bithynia sarayına gönderilmişti. Caesar´ın babası yaklaşık on yıl önce bu eyalete vali atandığından, aile ismi eyalet sakinleri tarafından bilinmekteydi ve dolayısıyla bölgenin ileri gelenleriyle kurulmuş önemli ilişkiler de genç adama miras kalmıştı. Anlatılanlara göre, Thermus´un contubernales´i arasına kısa sürede girmeyi başaran Caesar, yurtdışında üstlendiği bu ilk askeri görevi onurlu bir şekilde sonuçlandırmak için babasını da tanıyan yaşlı kral IV. Nicomedes´in huzuruna çıktı. Nicomedes´in de sıcak bir şekilde karşıladığı bu genç adam, ancak ne yazık ki, kendisine verilen emirleri gerçekleştirmek için Bithynia sarayında gerekenden çok daha fazla zaman harcamıştı. Caesar gençti, flamenliği dolayısıyla yaşam tecrübesi azdı; olasılıkla dünyayı ve Hellen kültürüyle iç içe olan krallara layık bir yaşamı ilk kez tatmaktaydı. Üstelik Caesar, oradan ayrıldıktan kısa bir süre sonra, eski bir kölesinin işleriyle ilgilenmek amacıyla Bithynia´ya geri dönmüş ve daha ileri bir tarihte de Nicomedes´in kızı Nysa´yı yasal olarak temsil ettiği bir duruşmada Bithynia kralına karşı olan borcundan bahseden etkili bir söylev vermişti. Mytilenae kuşatılmış ve sonunda saldırı sonucu ele geçirilmiştir. Bu çarpışma sırasında, 19 yaşındaki Caesar, geleneksel olarak bir vatandaşın hayatını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atan askerlere verilen corona civica nişanına layık görülmüş ve saygıyla karşılanmıştır. Ancak ne yazık ki, Mytilenae´ye saldırmadan hemen önce propraetorun onu Bithynia sarayına göndermesi, Nicomedes´in yanında uzun zaman harcaması, kralın sevgilisi olduğu dedikoduların çıkmasına neden olmuştur. Kısa bir süre sonra Bithynia´ya geri dönmesi ve ileri bir tarihte Nicomedes´in kızını etkili bir söylevle savunması ise bu dedikoduları pekiştirmiştir. Sonuçta bu skandal, hayatı boyunca Caesar´ın peşini bırakmamış, hem yasa yapmakta hem politik alanda hem de hitabet ve edebiyat alanlarında başarılı olmasına rağmen ne yazık ki rakipleri tarafından alenen aşağılanmaktan kurtulamamıştır. Bu çalışmamızda, biz, Caesar üzerine bir kez daha düşüneceğiz, bahsi geçen konuyla ilgili klasik ve modern yaşamöyküsü yazarlarının kendi aralarındaki çeşitliliği onun özel yaşamı (cinsel maceraları) hatta dış görünüşü ışığında gözden geçireceğiz. Bir başka deyişle, Caesar´ın Bithynia Kraliçesi mi yoksa her daim Caesar mı olduğunu açıklamaya çalışacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Classical Greek and Roman History |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 28, 2022 |
Submission Date | November 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 14 Issue: 1 |