Throughout the Middle Ages, many cities have been always considering because of their fertile lands, establishing on the trade routes, easy to defend, scientific and economic values. However, every glory brings with it a certain difficulty. The eyes of all the dynasties who were considering extending the fields of dominion were above these cities. As a result of this, important cities of the Middle Ages have often been dominated by different dynasties. This has brought positive results not only the city’s itself but also its inhabitants undesirable situations. On the one side, while the cities were being rebuilt and developed, on the other hand they were being destroyed during the political instability periods. People who lives in these cities on one side was feeling the rich in wealth and welfare very deeply, on the other side, during the difficult times which mentioned, famine, the brutality and the poverty.
Marw was the one of those cities which many opposites that existed in life that lived together in. In this study, will be discussed political, religious/sectarian and economic reasons behind the incidents in Marw during the Seljuk period, in the light of main sources.
Ortaçağ boyunca birçok şehir sahip olduğu verimli toprakları, ticaret yolları üzerinde kurulması, savunmasının kolay olması, ilmî ve iktisadî açıdan sahip olduğu değerler sebebiyle sürekli göz önünde olmuştur. Bununla birlikte her güzellik beraberinde bir takım zorluğu da getirmektedir. Hâkimiyet sahalarını genişletmeyi düşünen bütün hanedanlıkların gözleri bu şehirlerin üzerinde olmuştur. Bunun bir sonucu olarak ortaçağın önemli şehirleri birçok kez farklı hanedanların hâkimiyetine girmiştir. Bu durum hem şehir hem de sakinleri için olumlu sonuçlarla birlikte istenmeyen durumları da beraberinde getirmiştir. Şehirler bir taraftan imar edilip kalkındırılırken bir taraftan da siyasal istikrarsızlıkların yaşandığı dönemlerde harap edilmekteydiler. Bu şehirlerde yaşamlarını sürdürenler de bir taraftan zenginliği, refahı son derece derinden yaşarlarken bahsedilen zor dönemlerde de kıtlığı, vahşeti ve de yokluğu en acı şekilde hissediyorlardı.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 16 Issue: 31 |