IX. yüzyılın hemen başlarında Abbasi İmparatorluğu Doğu’nun en parlak ülkesidir. Aynı zamanda Batı’da da hayranlıkla izlenmektedir. Abbasi halifesi Harûn Reşid, daha şehzade iken İmparatoriçe İrene’yi itaat altına alarak cizye vermeye mahkûm etmişti. Halife olduktan sonra da, Bizans İmparatoru Nikeforos itaate yanaşmayınca, Konya Ereğli’ye kadar gelerek İmparatordan bağlılık yemini almış ve cizye miktarını artırarak ona boyun eğdirmişti. Bizans ile güç mücadelesi içindeki Batı’daki güçlü Charlemagne de Harûn’u hayranlıkla izlemektedir. Charlemagne’nin komşusu Endülüs ise, Harûn ile mücadele içindedir. Endülüs Müslümanları da Franklar karşısında bu sıralarda Pireneler’de durdurulmuşlardır. Ortak menfaatler Charlemagne ile Harûn’u birbirlerine yaklaştırır. Karşılıklı elçi alışverişinde bulunulur. Kudüs’e gidecek hacıların güvenliği ve karşılıklı işbirliği öngörülmektedir. Elçilik heyetlerinin gönderilmesi yanında iki Hükümdar’ın birbirlerine hediyeler göndermeleri ve bu hediyelerin mahiyeti ile ilgili masalımsı ve efsanevî detaylar, bu ilişkiyi gölgede bırakarak, tarihi bir olayı adeta magazinleştirir. Doğu’nun zenginlikleri ve refahı Batı’da farklı algılarla abartılır, “Bin Bir Gece Masalları”nın da etkisiyle gerçekleri gölgede bırakır. Oldukça abartılan bu hediye edilen nesneler, mahiyeti aydınlatılması gereken elzem bir mesele haline geldiği için böyle bir araştırmaya ihtiyaç duyulmuş ve gerçekler tarihî olaylar ışığında açığa çıkarılmaya çalışılmıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 16 Issue: 32 |