Bukhari expressed his opinions in regard to aqa’id and fiqh in the Sahih and in his separate studies. Essentially his opinions took out the Sahih, which was formed against ahl al-bid’ah and ahl al-ra’y, from an ordinary identity of riwayah al-hadith. All approaches which Bukhari presented in his works show that he is a scholar who holded a view in the field of aqa’id and fiqh. Bukhari’s opinions on the issues of aqa’id and fiqh prove that Bukhari is a scholar who put forth his ideas. However, this question is more important than that proof: “To what degree are the Sahih and generally Bukhari taken into account in the writings of kalam and fiqh?” For this question will reveal that how Bukhari and the Sahih was perceived and what kind of role was provided for them in history more than the subjective portray about Bukhari and the Sahih.
Buhârî, itikâdî ve fıkhî görüşlerini gerek ilgili müstakil eserlerinde gerekse Sahîh-i Buhârî’de ifade etmiştir. Onun bu görüşleri, haddizatında ehl-i bid’at ve ehl-i re’y karşıtı bir anlayışla telif edildiği belli olan Sahîh’i, sıradan bir rivayetü’l-hadis kitabı görüntüsünden çıkartmıştır. Buhârî’nin, eserlerinde ortaya koyduğu bu tür yaklaşımları, onun, itikâd ve fıkıh alanında görüş sahibi bir âlim olduğunu kanıtlamaktadır. Fakat bu tespitten daha önemlisi, “İtikâdî ve fıkhî yazılarda Sahîh ve genel olarak da Buhârî ne ölçüde dikkate alınmıştır?” sorusudur. Zira bu soru Buhârî ve Sahîhi’ne ilişkin subjektif tanımlamalardan öte, tarihte onların nasıl algılandığını ve onlara nasıl bir rol biçildiğini açığa çıkaracaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 11 Issue: 21 |