Küreselleşme, bilimde, ekonomide, politikada, kültür ve san’at’ta dünyanın bir bütün olarak algılanmaya başlanması ile birlikte başlayan sosyal ve kültürel bir süreçtir. Küreselleşme denildiği zaman, akla ilk gelen bir şeylerin dünya çapında yaygınlaşmasıdır; öncelikle de bilginin, enformasyonun yaygınlaşması. İşin arkasında doğal olarak “üretim” ve “ekonomi” vardır. Siyasetin işin dışında tutulması, elbette düşünülemez. Kültür, küreselleşmenin elbisesi; değerler ise –pek farkedilmese de- işin özü, esasıdır. Çünkü, ne bilgi, ne ekonomi, ne de kültür değerlerden bağımsız olabilir. Değerler onları, onlar da değerleri tekrar tekrar üretir.
Globalization
is a social and cultural process that begins with the perception of the world
as a whole in science, economy, politics, culture and art. When it is called
globalization, it is the spread of things that come to mind first around the
world; first of all, the spread of information and information. Behind the
business there is naturally “production” and “economy İş. The exclusion of
politics, of course, is unthinkable. Culture, the dress of globalization; and
values are the essence and essence of the work. Because, neither knowledge,
economy, nor cultural values can be independent. Values them, they also
produce values again and again.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2002 |
Published in Issue | Year 2002 Volume: 1 Issue: 1 |