Tarihin en eski ve en temel kurumlarından birisi olan aile, biyolojik ilişkiler sonucu insan türünün devamını sağladığı gibi, aynı zamanda psikolojik, ekonomik ve sosyal ilişkiler açısından bireyleri birbirine bağlayan önemli bir kurumdur.
Ancak bireye ve topluma kazandırdığı olumlu katkılara rağmen bazı dönemlerde aile kurumu yıpratılmaya çalışılmış, bu kurumun ahlaki değer aktarımındaki rolü ve önemi görmezden gelinmiştir. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, geleneksel aile yapısındaki bozulmalar, ailenin eğitimle ilgili görevlerine olumsuz etki etmiştir. Neticede, yaşanan bu olumsuzluklar, ahlaki değerlerin çocuklara öğretilmesinde birincil faktör olan ailenin, görevini yerine getirmesini de bir şekilde engellemektedir. Bu nedenle de biz artık ailenin geçmişten günümüze kadar geçirdiği evrede üstlendiği fonksiyonlar ve spesifik olarak da aile ahlakı üzerinde yeniden düşünmek zorundayız.
İşte bu makalede, Kınalızâde Ali Çelebi tarafından 16. yüzyılda kaleme alınmış olan “Ahlâk-ı Alâî” adlı eser, aile ahlakı ve ailede verilen değerler açısından incelenecek, eserde ortaya konulan ilkeler ışığında günümüz ailesindeki mevcut sorunların çözümüne yönelik bazı önerileri getirilmeye çalışılacaktır.Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 8 Sayı: 2 |